‘Nature News’ ve ‘Futurism’ adlı sitelerde çıkan haberlere göre Rusya, kuantum teknolojileri konusunda dünya standartlarını yakalamak ve bu konuda öncü ülkelerden biri olmak için 50 milyar ruble (yaklaşık 790 milyon dolar) ayırdı. Rus hükümeti 2020-2025 arasında kullanılması için ayırdığı bu fonla, küresel güçlerin ilgili alandaki çalışmalarını yakalamak için yeni bir girişim başlattı.
Yukarıda kuantum konusunda 1999-2017 arası alınan patentlerin ülkelere göre düzenlenmiş grafiğini görebilirsiniz. ABD ve Çin’in önde görünmesine rağmen görece yeni bir alan olması nedeniyle doğru eğitim, doğru plan ve doğru yatırım kanalını düzgün işleten ülkeler bu listede sıçramalar yapabilir.
Bu yazının temel konusu olmadığı için ayrıntılarına girmeyecek olmakla birlikte kısaca kuantum bilgisayar (aşağıda IBM tarafından üretilen IBM-Q‘nun görseli) teknolojisinin ne olduğuna değinelim. ( Kuantum bilgisayarların çalışma prensipleri ve gelişimine dair daha kapsamlı bir yazı talep ederseniz, lütfen bize yorumlarda belirtin, kendi sınırlılıklarımız dahilinde severek hazırlarız.)
İçindekiler
Kuantum Bilgisayar Teknolojisi nedir ve neden önemlidir?
Günümüzde kullanımımızda olan bilgisayarlar ikili sistemi kullanır. Yani sizlerin de muhtemelen duyduğunuz 1 ya da 0 sistemiyle işler. Bu sistemde her veri her bit bu ikili sistem ile temsil edilir, var olan 1 olmayan ise 0 ile işlenir. Kuantum bilgisayar teknolojisinin belki de en önemli ve heyecan verici farklılığı tam burada yani bilgisayarın adeta temelinde değişiklik içermesinden kaynaklanır. Kuantum bilgisayarında kübitler bitlerin aksine aynı anda hem 1 hem 0 değerlerini, hatta bu ikisi arasındaki değerleri de alabilir. Bu durum kuantum boyutunda bir atomun aynı anda iki (ya da daha fazla) konumda bulunabilmesi durumundan kaynaklanır. Bu durumun anlamakta zorlanırsanız endişe etmeyin, muhtemelen yalnız değilsiniz.
İlginizi çekebilir: Yongadan yongaya kuantum ışınlanması yapıldı!
Peki pratik uygulamalarda bu seviyeye ne kadar yakınız? Tahmin ediyorum özellikle işlemciler konusunda 10 nanometrelik işlemci ya da 7 nanometre teknoloji ile üretilen işlemci gibi bazı ifadeler duymuşsunuzdur. Bu durum bize mikro işlemcilerin boyutlarını küçülterek aynı alana daha fazla mikro işlemci sığdırabilmenin yolunu açar. Bu sayı 18 ayda iki katına çıkar şeklinde ve Moore Yasası adıyla bilinir. Fakat bu durum 2030’lu yıllarda sınırlarına dayanacak ve artık atomik boyuttan atom altı parçacıkların boyutuna gelecektir. İşte bu atom altı parçacık dünyasına kuantum diyoruz. Kısacası bu dünyaya sanıldığından daha yakın olabiliriz.
Kuantum bilgisayarların önemine gelince bu uzatmadan nasıl anlatılabilir çok emin değilim ama şöyle söyleyebilirim. Günümüzdeki hesap makineleriyle modern bilgisayarlarımız arasındaki farkı düşünün. Modern bilgisayarlar ile kuantum bilgisayarlar arasındaki fark muhtemelen bu farktan çok daha fazla olacak.
Rusya henüz pratik olmaktan uzak olsa da bu teknoloji için uzmanlarına destek sağlıyor. Özellikle fon ve sağlıklı çalışma ortamı bulamamak, düşük maaş gibi problemlerden dolayı oluşan beyin göçü eğilimini de tersine çevirmek istiyor. Rus Kuantum Merkezi çalışanı Aleksey Federov bahse geçen konuda ülkesinin beş ila on yıl kadar geride olduğunu ve bu gibi adımların dünya standartlarını yakalamak için fırsat yarattığını söylüyor.
Ülkemize gelince, maalesef gündemimizde bu tarz konular olmadığı açık, gündemimizi belirleyenler arasında bu vizyona sahip kişiler bulunduğunu söylemek de zor görünüyor.