YouTube Music içinden artık şarkı sözlerini de görüntüleyebileceksiniz. Uzun süredir Spotify saflarından beklenen bu özellik Youtube Music’e çok daha erken geldi.

İlginizi çekebilir: Alphabet YouTube gelirlerini açıkladı!

reklam

Android tarafındaki YouTube Music kullanıcılarına müjdeli haber geldi. Artık yazılım üzerinden şarkı dinlerken sözlere eşlik etmeniz daha rahat olacak.

Bu fonksiyonu videonun içerisinde görmek yerine, aşağıda yer alan lirikler kısmından bulabiliyorsunuz. Birkaç Android kullanıcısının Reddit üzerindeki paylaşımlarından öğrendiğimiz habere göre şu an mevcuttaki parçaların %90’ında bu özellik kullanılabiliyor.

Bazı Android kullanıcılarının bahsettiği bir diğer unsur ise bu fonksiyonun YouTube Premium hesabınız olsun veya olmasın her kullanıcı için kullanılabilir olması. Her kullanıcının Premium hesap kullanmadığını düşünürsek, yararlı olduğu aşikar.

Maalesef ki bu özellik sadece YouTube Music kullanıcılarının bir kısmı için kullanıma sunuldu. Google, bu özelliğin hala test aşamasında olduğunu ve yakın zamanda tüm kullanıcılar içi erişime açılacağını belirtiyor.

Sunucu tabanlı bir güncelleme olduğu için maalesef ki aynı uygulama sürümüne sahip olsanız da bu özelliği kullanamayabilirsiniz.

Aynı versiyon için iOS cihazlar tarafında herhangi bir rapor belirtilmedi. iPhone tarafında da yakında bu özelliği deneyimleme şansını firma sunacaktır. Keza, testleri çok daha kolay işlendiği için iPhone tarafında bu işlemler daha kısa sürüyor.

2013 yılında ortaya çıkan kısa video uygulaması Vine, 6 saniyelik konseptiyle milyonlarca kullanıcıya ulaşmıştı. Zaman içerisinde teknolojinin hızına ayak uyduramayarak kapanan uygulamanın devamı niteliğindeki Byte ise mirası devam ettirme hedefini taşıyor!

İlginizi Çekebilir: POCO X2, 4 Şubat’ta 120Hz panel ve 64MP kamerasıyla geliyor!

reklam

Byte uygulaması, 6 saniyelik video akımını geri getirebilecek mi?

Vine ortaklarından Dom Hofmann’ın kurucusu olduğu Byte, yaklaşık 2.5 yıllık bir çalışmanın ürünü olarak dikkat çekiyor. Popüler uygulama kapandıktan sonra “V2” adını verdiği proje için çalışmalara başladığını açıklayan Hoffmann, nihayet uygulamayı sosyal medya kullanıcılarına sundu. Kendisini “yeni ve tanıdık” olarak niteleyen uygulama, Vine’ın 6 saniyelik video konsepti üzerine oluşturulmuş. Ancak Vine kullanıcılarının alışkın olduğu stop-motion gibi çeşitli konseptler, kullanıcının uygulama içerisinde eğlenceli videolar hazırlamasını hedefliyor.

Adı dışında genel özellikleri Vine’ı anımsatan Byte’ın selefine göre bir diğer farkı ise kullanıcılara sunacağı partnerlik programı olacak. İçerik üreticilerine çektikleri video ve izlenme sayısı bazında ödeme imkânı sunan partnerlik programı, özellikle TikTok gibi benzer rakiplerine karşı avantaj sağlayabilir. Bunun yanı sıra kullanıcılara şimdilik reklam gösterilmemesi de önemli bir detay olarak dikkat çekiyor.

Henüz beta sürecinde olan Byte, ilk etapta yalnızca Amerika’daki iOS ve Android kullanıcıları tarafından kullanılabiliyor. Uygulamanın beklenen ilgiyi görmesi durumunda ise dünya genelindeki diğer kullanıcılara kısa süre içerisinde ulaşabileceğini belirtelim.

Tinder, acil durumlar için kullanılabilecek panik butonu üzerinde çalışmalara başladı. Taciz ve sapkınlık sorunlarını engellemek isteyen şirket güvenlik prosedürlerini geliştireceklerini açıkladı.

İlginizi çekebilir: Türk Telekom’dan Ağrı’ya güneş enerjili baz istasyonu

reklam

Firma; güvenliği arttırmak adına randevu alan kullanıcılara yeni seçenekler sunacaklarını açıkladı.  Butona basıldığı an itibariyle bölgenizde bulunan güvenlik ekiplerine çağrı ulaşacak. Kişisel kontrolü sağlamak ve tecavüz vakalarını daha aza indirmek amacıyla konumunuz izlenecek. Bu fonksiyonu oluşturabilmek için şirket Noonlight adı verilen kişisel güvenlik uygulamasıyla birlikte çalıştılar.

Ocak ayının sonunda, özelliğin Amerika’da testlerine başlanması bekleniyor. Buluşmanız çirkinleşiyorsa, kullanıcı olarak Tinder ile birlikte Noonlight’ı kullanabiliyorsunuz. Önceden kod girerek talimat verebileceksiniz. Bu talimat sistemi Noonlight’ın yetkililerine ulaşacak. Buluşma sırasında tuşu kullandığınız gibi sistem işlemeye başlayacak. Otomatik olarak sistemlerine düşen mesajı gören şirket, öncelikle durumu kontrol etmek için sizi arayacak.

Eğer cevap vermiyorsanız veya yardıma ihtiyacınız olduğunu onaylıyorsanız, Noonlight, bulunduğunuz konuma en yakın polis departmanıyla bağlantıya geçecek. Bu özelliği kullanabilmek için, buluşmaya gidenlerin, gerçek zamanlı lokasyon bilgilerini uygulama ile paylaşmaları gerekecek.

Her ne kadar şirketler, hassas verileri üçüncü şahıslarla paylaşmıyoruz dese de geçtiğimiz aylarda ortaya çıkan haberler bunun aleyhine. Engadget’ın haberine göre Tinder kullanıcıların profil bilgilerini Twitter’a satmıştı. Umarız, bu tip durumlar anlık verilerimizin de viral kurbanı olmasına neden olmaz.

Eşleşenlerin bilgileri, pazarlama faaliyetlerinde kullanılmayacak veya herhangi bir reklam şirketine aktarılmayacak. Tüm veriler, Noonlight’ın içerisinde tutulacak. Firma, Tinder kullanıcıları içerisinde kötü karaktere sahip insanları bu şekilde ayırabileceklerine inanıyor. Tabii ki kazara bu sistemi aktif hale getirme olasılığınız da bulunuyor. Şirket, bunun riskini kabul ettiklerini söylüyor. Son yıllarda LGBTİ+ bireylerin Amerika üzerinde çok fazla cinayete uğradıklarını ve onları korumak için kullanılabileceğini belirtiyorlar.

Ocak ayının sonlarında uygulanmaya başlanacak yeni güvenlik sisteminin, önümüzdeki aylarda diğer arkadaşlık bulma yazılımlarına da destek vermeleri bekleniyor.