BAYKAR, savunma sanayiindeki hamlelerinin ardından bu kez enerjide ezber bozan bir adım attı. Şirket tarafından başlatılan TMRS girişimi, Türkiye’nin uzun vadeli enerji hedefleri açısından ne anlama geliyor? TMRS projesi nedir? İlk açıklamalar, bu hamlenin yalnızca bir şirket yatırımıyla sınırlı olmadığını ve daha geniş bir vizyona işaret ettiğini gösteriyor.
İçindekiler
Baykar TMRS nükleer projesini duyurdu! TMRS nedir?
BAYKAR, Take Off İstanbul 2025 etkinliğinde duyurulan TMRS (Türkiye Modüler Reaktör Sistemleri) girişimiyle nükleer enerji alanına resmen adım attı. Şirket tarafından yaklaşık bir yıldır geliştirildiği belirtilen bu girişim, küçük modüler nükleer reaktörler yani SMR teknolojileri üzerine yoğunlaşıyor.

Artan yapay zekâ ve yüksek işlem gücü ihtiyacının doğurduğu enerji talebi, şirketin bu alana yönelmesindeki temel motivasyon olarak öne çıkıyor. Şirketin yeni girişimi TMRS ismiyle de dikkat çekiyor. TMRS adı, Türk tarihinin bilinen ilk kadın hükümdarlarından Tomris Hatun’dan ilham alıyor.
BAYKAR cephesinden gelen bilgiler, TMRS’in teknik hedeflerinin de netleşmeye başladığını gösteriyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın açıklamalarına göre şirket, yaklaşık 40 megavat gücünde bir modüler nükleer reaktör prototipi üzerinde çalışıyor. Bu kapasite, SMR sınıfının alt segmentinde yer alıyor ve savunma, sanayi ve veri merkezleri gibi alanlar için esnek çözümler sunmayı amaçlıyor.
İlginizi Çekebilir: ROKETSAN TAYFUN füzesi testte hedefi tam isabet vurdu!
BAYKAR bu hamlesi, Türkiye’nin uzun vadeli enerji hedefleriyle de örtüşüyor. Türkiye, 2050 yılına kadar elektrik üretiminin yüzde 10 ila 15’ini nükleer kaynaklardan sağlamayı planlıyor. Akkuyu’nun yanı sıra yeni santraller ve toplamda 12 reaktör hedefi bulunurken, 5 gigavatlık SMR kapasitesi de stratejik planlar arasında yer alıyor. Bu kapsamda küresel iş birlikleri ve teknoloji transferleri de gündemde.
SMR nedir? Ne işe yarar?
SMR (Small Modular Reactor), yani küçük modüler nükleer reaktörler; geleneksel nükleer santrallere kıyasla daha kompakt, daha düşük kapasiteli ve modüler yapıda tasarlanan yeni nesil nükleer enerji sistemleridir. Fabrika ortamında üretilebilen bu reaktörler, ihtiyaç duyulan bölgelere daha hızlı kurulabilirken; sanayi tesisleri, veri merkezleri ve savunma altyapıları gibi alanlarda esnek enerji çözümleri sunmayı hedefler.
BAYKAR, TMRS girişimiyle yalnızca savunma sanayii şirketi kimliğinin ötesine geçerek enerji teknolojilerinde de söz sahibi olmayı hedefliyor. Henüz yolun başında olan bu girişim, önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin enerji bağımsızlığı tartışmalarında önemli bir başlık haline gelebilir.
Şirketin nükleer enerji alanına attığı bu adım hakkında siz ne düşünüyorsunuz? TMRS girişiminin Türkiye’nin enerji geleceğinde nasıl bir rol oynayacağını değerlendiriyorsunuz? Daha fazlası için bizi takip etmeyi unutmayın!






