Apple‘ın ürün isimlendirmesinde devrim yaratan “i” önekinin arkasındaki isim olan Ken Segall, markanın geleceği hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu. Apple’ın marka stratejisinin temellerini oluşturan bu önek, Steve Jobs döneminden bu yana şirketin kimliğinin bir parçası oldu. Ancak Segall, Apple’ın yenilikçi kimliğini ve gelişen ürün yelpazesini daha iyi yansıtabilmek için artık yeniden markalaşmaya gitmesinin zamanının geldiğini belirtti.
Ken Segall, Steve Jobs’un NeXT projesi üzerinde çalışırken Apple’ın reklam ajansının kreatif direktörü olarak atanmış ve o zamandan bu yana Apple için önemli kampanyalara imza atmıştır. Segall, Apple’ın ünlü “Crazy Ones” ve “Think Different” reklamlarının yanı sıra, markalaşmada çığır açan “i” önekinin yaratıcısıdır.
“i” önekinin hikayesi, 1998 yılında iMac’in tanıtımıyla başladı. Bu önek, bireyi, interneti, bilgiyi ve ilhamı temsil ediyordu; tümü Apple’ın vizyonunu yansıtan unsurlardı. Bu marka stratejisi büyük bir başarı elde etti ve iPod, iPad ve iPhone gibi ikonik ürünlerin isimlendirilmesinde bir trend oluşturdu.
İlginizi Çekebilir: Huawei Pura 70 Serisi Türkiye fiyatları açıklandı, iPhone için yolun sonu!
Wired dergisine verdiği röportajda Segall, Apple’ın amiral gemisi ürünlerinin gelişmiş versiyonlarını ve bu ürünlerdeki tasarım değişikliklerini yansıtacak yeni bir marka kimliğine ihtiyaç duyduğunu ifade etti. Segall, “i” önekinin artık anlamsız hale geldiğini belirterek, Apple’ın bu öneki kaldırarak daha modern ve inovatif bir marka kimliği benimsemesi gerektiğini savundu.
Segall’ın sözleri şu şekilde: “‘İ’nin gitmesi gerekiyor. Artık anlamsız. Elbette, [Jobs], [Apple’ı] bunun etrafında kurdu, ancak unutmayın, ‘i’ her zaman bir alt marka olmuştur. Apple’ın bu ön eki kaldırmasının çılgınlık olacağını söyleyen pazarlama uzmanları olabilir – Apple hâlâ şimdiye kadarki en iyi markalardan bazılarının önünde – ancak korunamıyor ve çok uzun süredir ‘i’ interneti olan şeylerle ilişkilendiriliyor ve bu, yenilikçiliğiyle tanınan Apple için bir sorun.”
Segall, Apple’ın yeniden markalaşma sürecine aslında 2007 yılında Apple TV ile başladığını, ancak bunun kasıtlı bir değişiklik olmadığını belirtti. Apple Watch ve Apple Vision Pro gibi ürünlerle ise bilinçli bir marka stratejisi değişikliğine gidildiğini söyledi. Apple, MacBook gibi ürünlerde önek kullanmasa da marka sadakati sayesinde bu ürünler büyük bir ilgi görüyor. iPhone gibi ürünlerde ise markanın yeniden isimlendirilmesi, dikkatli bir şekilde yapılmazsa sadık müşterileri uzaklaştırma riski taşıyor.
Segall, Apple’ın teknoloji sektöründeki lider konumunu koruması için markalaşma stratejisinde cesur adımlar atması gerektiğini vurguluyor. Apple’ın teknoloji endüstrisindeki çevikliği ve sürekli evrimi göz önüne alındığında, Segall’ın yeniden markalaşma konusundaki tutumu mantıklı görünüyor.