Türkiye, savunma sanayiinde yeni bir sayfa açıyor. İstanbul’da düzenlenen 12. Deniz Sistemleri Semineri’nde Türk Deniz Kuvvetleri’nin nükleer denizaltı hedefi resmiyet kazandı. Denizaltı Filosu Komutanı Tümamiral Timur Yılmaz’ın açıklamalarına göre, Türkiye’nin ilk nükleer denizaltı programı için “NÜKDEN” adı belirlendi. Peki Türkiye’nin ilk nükleer denizaltısı ne sunuyor?
İçindekiler
Türkiye’nin NÜKDEN projesi duyuruldu! İşte ilk nükleer denizaltı!
Gelen bilgilere göre, Denizaltı Filosu Komutanı Tümamiral Timur Yılmaz, Türkiye’nin ilk nükleer denizaltı projesi olan NÜKDEN projesini resmen duyurdu.
Tümamiral Yılmaz, Türkiye’nin güvenlik ihtiyaçları, bölgesel yetki alanları ve “mavi vatan” doktrini çerçevesinde, nükleer denizaltının artık bir tercih değil, zorunluluk haline geldiğini ifade etti. Nükleer denizaltılar, uçak gemisi görev gruplarına kesintisiz destek sağlayarak, aylarca yakıt ikmali yapmadan görev icra edebiliyor.
NÜKDEN projesi, mevcut MİLDEN (Milli Denizaltı) projesinin ardından, denizaltı filosunun bir üst seviyeye taşınmasını amaçlıyor. MİLDEN projesiyle birlikte geliştirilecek teknolojik yetenekler, nükleer denizaltı sürecine de aktarılacak.
İlginizi Çekebilir: Türkiye’nin en değerli markaları açıklandı! İşte en büyük Türk markalar!
Yine de, nükleer denizaltı inşası, Türkiye için tamamen yeni bir alan. Bu yüzden, reaktör tipi seçiminden güvenlik protokollerine kadar birçok kritik aşama halen değerlendirme sürecinde. NÜKDEN denizaltılarında kullanılacak reaktör türü sorulduğunda Yılmaz, fizibilite çalışmaları ve tasarım değerlendirmelerinin devam ettiğini söylüyor.
Özellikle kompakt yapısıyla öne çıkan erimiş tuz reaktörleri (Molten Salt Reactor – MSR) seçeneği öne çıksa da, karar henüz netleşmiş değil.
Nükleer denizaltı neden önemli?
Nükleer denizaltılar, modern deniz kuvvetlerinin en stratejik unsurlarından biridir çünkü bu platformlar, uzun süre su altında kalarak kesintisiz görev yapabilme kapasitesine sahip. Geleneksel denizaltılar yakıt ikmali ve hava ihtiyacı nedeniyle sınırlı sürelerde görev yaparken, nükleer denizaltılar aylarca su altında kalabilir
Bu sayede denizaltı, düşmana görünmeden istihbarat toplama, kritik bölgelerde gözetleme ve gerektiğinde ani saldırılar düzenleme yeteneği kazanıyor. Özellikle uzun menzilli seyir füzeleri ve torpidolarla donatılan bu platformlar, bir ülkenin denizden caydırıcılık kapasitesini ciddi oranda artırıyor.
Ayrıca bir uçak gemisi görev grubunun parçası olarak hareket ettiğinde, hava ve yüzey unsurlarını destekleyerek karmaşık harekâtlar için çok yönlü bir savunma hattı oluşturur. Bu, özellikle Hint Okyanusu, Kızıldeniz ve Doğu Akdeniz gibi sıcak çatışma bölgelerinde kesintisiz varlık göstermek için kritik öneme sahip.
Türkiye özelinde bakıldığında, nükleer denizaltılar, ülkenin “Mavi Vatan” doktrininin ve açık denizlerdeki jeopolitik iddiasının somut bir yansıması diyebiliriz. Türkiye, Karadeniz, Ege ve Doğu Akdeniz gibi üç kritik denize kıyısı olan, aynı zamanda Boğazlar gibi stratejik geçitlere hakim bir ülke.
Ancak bu bölgelerin ötesinde, Türk Deniz Kuvvetleri’nin daha geniş bir etki alanı oluşturabilmesi için uzun menzilli ve uzun süreli görev yapabilen platformlara ihtiyacı var. Nükleer denizaltılar, Türkiye’nin deniz yetki alanlarını koruma, enerji yollarını gözetleme ve potansiyel tehdit unsurlarına karşı sürekli bir caydırıcılık oluşturma kapasitesini büyük ölçüde artıracaktır.
Ayrıca, Türkiye’nin uluslararası deniz hukukunda söz sahibi olabilmesi ve küresel deniz güçleri arasında yerini sağlamlaştırabilmesi için, bu tür stratejik platformlar artık bir lüks değil, bir gereklilik haline gelmiş durumda.
NÜKDEN projesi ne zaman tamamlanacak?
NÜKDEN projesi, daha yolun başında. Reaktör tipi henüz netleşmiş değil ve kritik sistemlerin tasarım, prototipleme ve test süreçleri önümüzdeki yıllarda şekillenecek. Yaklaşık 5-6 yıl içerisinde NÜKDEN projesinde daha somut adımlar görebiliriz. Bu nedenle, NÜKDEN için kesin bir takvim vermek mümkün değil; ancak projenin uzun soluklu bir yolculuk olacağı kesin.