Millî Muharip Uçak KAAN Projesi, Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki başarılarına bir yenisini ekledi. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı önderliğinde, Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) tarafından geliştirilen bu proje, Hava Kuvvetleri Komutanlığı’nın muharip uçak ihtiyacını karşılamayı hedefliyor.
Projenin önemli bir kilometre taşı olan ikinci uçuş, büyük bir başarıyla tamamlandı. Test Pilotları ve Proje Ekibi, ikinci uçuşun ardından bir araya gelerek memnuniyetlerini dile getirdi. Projenin Lideri Görgün, yaptığı açıklamada, Türk havacılık tarihine yeni bir sayfa açtıklarını belirtti. İnsanlı savaş uçağı KAAN’ın ikinci uçuşunun, ilk uçuş gibi başarılı geçtiğini vurguladı. Elde edilen verilerin titizlikle değerlendirileceğini ve sonraki adımların buna göre planlanacağını ifade etti. Ayrıca, emeği geçen tüm ekip üyelerine teşekkür etti ve millete hayırlı olması temennisinde bulundu.
Millî Muharip Uçak KAAN, 5. Nesil Savaş Uçaklarının sahip olduğu yüksek manevra kabiliyeti, düşük radar görünürlüğü, geliştirilebilir aviyonik mimari, artırılmış durumsal farkındalık, hassas hedefleme ve birlikte çalışabilirlik gibi önemli özelliklere sahip. Üretim faaliyetleri Mart 2022’de başladı ve yoğun bir sürecin ardından ilk uçuşunu 21 Şubat 2024’te gerçekleştirdi.
Tarihin içinde tarihi bir an daha…#KAAN’ımız bugün ikinci kez #GökVatan ile buluştu! 🇹🇷✈️
Heyecanlı ve gururluyuz.İlk uçuşunu 21 Şubat’ta başarı ile gerçekleştiren Milli Muharip Uçağımız, bu sabah 08.46’da pisten havalanarak 14 dakika havada kaldı ve 10 bin feet irtifaya… pic.twitter.com/aGNviQxyAX
— Prof. Dr. Haluk Görgün (@halukgorgun) May 6, 2024
KAAN’ın üretim süreci oldukça titizlikle yönetildi. Komponent montajları Mayıs – Kasım 2022 arasında tamamlandı ve son montaj hattı Kasım 2022’de devreye alındı. Ardından, sistem testleri ve hazırlık faaliyetleri hızla ilerledi. KAAN, bugünkü ikinci uçuşunda 14 dakika havada kalarak, 10.000 feet irtifaya ve 230 knot hıza ulaşarak başarıyla performansını sergiledi.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilecek olan konfigürasyon için gerekli olan hava aracı ve sistem gereksinimleri belirlendi ve ön tasarım fazı tamamlandı. Bu başarıyla, Türkiye’nin savunma sanayii alanındaki yerli ve milli üretim kabiliyeti bir kez daha gözler önüne serildi.