Intel; Future Bright ile birlikte Türkiye’de girişimcilik kültürünün gelişimine katkıda bulunmak ve hayaller ile girişimcilik arasındaki bağlantıyı ortaya koymak amacıyla tüm ülkeyi kapsayan bir hayal haritası ve girişimcilik DNA’sı araştırması gerçekleştirdi. Türkiye’de ilk kez yapılan araştırma kapsamında 10 şehirden 8-55 yaş arası yaklaşık 2 bin kişiyle görüşüldü.
Intel, girişimcilik ve yaratıcılığın kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olması ve inovasyon kültürünün yaygınlaşması için Türkiye’nin hayallerine odaklanan kapsamlı bir çalışma yürüterek Türkiye’nin Hayal Haritası’nı çıkardı. Intel Türkiye Genel Müdürü Burak Aydın ve Future Bright Şirket Kurucu Ortağı Akan Abdula’nın sonuçlarını birlikte açıkladığı araştırmada; “Hayal kurmaktan neyi anlıyoruz?”, “Hayal kurmaya ne zaman başlayıp, ne zaman bırakıyoruz?”, “Hayallerimiz geleceği kucaklayacak kadar kapsamlı mı, yoksa günlük hayatın zorluklarında gerçekleşmeden kaybolup gidiyorlar mı?” ve “Girişimcilik dünyamızda hayallerin etkisi ne kadar?” gibi pek çok önemli sorunun yanıtı bulunmaya çalışıldı.
Burak Aydın, “Çocukluğumuzda bile yeterince hayal kurmuyoruz. Oysa yaratıcılığın yolu, yeni fikirler geliştirmekten, girişimciliğin yolu ise hayal kurmaktan geçiyor. Intel Türkiye olarak vizyonumuzu ‘Türkiye’den milyar dolarlık teknoloji girişimleri çıkarmak!’ şeklinde belirledik. Ülke olarak genlerimize işlemiş olan ‘Başımıza icat çıkarma!’ kültürü çocukluktan itibaren hayal kurmamaktan ya da kurduğumuz hayallerin peşinden koşmamamızdan kaynaklanıyor. Toplumumuzda hayal kurma alışkanlığını geliştirmemiz, çocuklarımızın hayallerine eğitimle destek vermemiz ve hayal ettiklerini geliştirebilecekleri ortamlar sunmamız önemli. Ekonomimize derinlik kazandıracak girişimler yaratabilmek için kamu, özel sektör ve üniversite işbirliğini maksimum düzeye çıkarmamız, potansiyel girişimcilerin teknolojik gelişmeleri yakından takip edebilecekleri, deneyimleyebilecekleri ortamlar oluşturmamız, üniversite öğrencilerine ihtiyaç duydukları danışmanlığı sağlamamız gerekiyor” dedi.
İçindekiler
Gençler Evliliği Bir Çıkış Noktası Olarak Görüyor
8-55 yaş arasındaki kadın ve erkeklerin katıldığı hayal araştırmasına göre insanların yüzde 49’u çocukken hayal kurmaya başlıyor. Bununla birlikte insanlar, yaşları ilerledikçe daha az hayal kuruyor. Yetişkinlerin sadece yüzde 14’ü hayal kurduğunu belirtirken katılımcıların yüzde 32’si çocukluk ve ergenlikte sürekli hayal kurduğunu belirtiyor. Ancak bu katılımcılar, yetişkin yaşlara doğru hayal kurmaktan vazgeçme noktasına geliyor.
Katılımcıların yüzde 50’si en büyük hayalinin “sadece bir meslek sahibi olmak” olduğunu söylüyor. Hayalini meslek olarak tanımlayan katılımcıların en fazla (yüzde 16) tercih ettiği meslek, doktorluk ve (yüzde 16) öğretmenlik. Bunları futbolcu/sporcu/antrenör (yüzde 9), sanatçı, pilot ve polis (yüzde 7) gibi meslekler takip ediyor. Hayali maddiyat odaklı düşünenlerin en fazla kurduğu hayal ise kendi işinin sahibi (yüzde 9) olmak. Araştırmaya katılanların yüzde 50’si hayal kurmak için herhangi bir geçim derdinin olmaması gerektiğini belirtiyor.
Araştırma sonuçlarına göre kadınlar, hayal kurmayı erkeklere göre daha çok seviyor. Hayal kurmayı çok sevdiğini söyleyenlerin yüzde 58’i kadın, yüzde 42’si ise erkek. Metropollerde hayal kurma oranı yüzde 42 iken, küçük illerde yaşayanlarda bu oran yüzde 52. Toplum geneli göz önüne alındığında ise, üniversite mezunlarında hayal kurma oranı yüzde 78, ilkokul mezunlarında bu oran yüzde 56.
Geleneksel yapıda bir aileye sahip olan gençler, evliliği kişisel bağımsızlıklarını ilan etme olarak görüyorlar. Bununla birlikte bekârlar evlilere göre, çocuksuzlar ise çocuklulara göre hayal kurmayı daha çok seviyor. Bekarların yüzde 76’sı sürekli ve sık sık hayal kurduğunu söylerken evlilerde ise bu oran yüzde 65. Bekarların yüzde 25’ı hayal kurmayı çok sevdiğini belirtirken, evlilerin sadece yüzde 20’si “hayal kurmayı çok seviyorum” diyor.
Üniversite Öğrencileri Girişimciliğe Sıcak Bakıyor
Araştırmaya katılanların yüzde 78’i girişimciliği aklından bile geçirmemiş. Girişimciliği düşünen her 3 katılımcıdan 1’i de fikrini kimse ile paylaşmadığını belirtmiş. Fikri olanların ise yüzde 21’i arkadaşıyla, yüzde 19’u babasıyla, yüzde 14’ü eşi/sevgilisi, yüzde 7’si ise annesiyle paylaştığını söylüyor.
Girişim fikri olup hayata geçiremeyen her 4 kişiden 3’ü temel neden olarak sermaye yoksunluğunu gösteriyor. Girişimcilik fikri olan 22’lik dilimin içinden sadece yüzde 27’si hayalini gerçekleştirebildiğini belirtiyor. “Eğitim seviyesi yükseldikçe girişimcilik seviyesi de yükselir” diyenlerin oranı yüzde 26 iken “girişimci olabilmek için çeşitli kurum ve kuruluşlardan destek almak önemlidir” diyenlerin oranı ise yüzde 34’de kaldı.
Intel Türkiye’nin 15 ayrı üniversitede 500 üniversite öğrencisiyle gerçekleştirdiği girişim odaklı araştırmaya göre ise toplumun genelinin aksine üniversite öğrencilerinin yüzde 78’i girişimci olma fikrine olumlu bakarken erkek öğrencilerde bu oran yüzde 84. Girişimci olmak istemeyen gençlerin ise yüzde 39’u girişimcilik ruhuna sahip olmadıklarını düşünürken yüzde 33’ü ise risk almak istemediklerini belirtiyor.
Teknoloji Alanındaki Girişimler Gençlerin Daha Çok İlgisini Çekiyor
Üniversite öğrencileri arasında yapılan araştırmaya göre ilk girişimcilik fikri, yüzde 36 ile ergenlik döneminde ortaya çıkıyor ve bu oran, yaş ilerledikçe yüzde 30’lara düşüyor. Gençler, yüzde 29 oranla teknoloji sektöründe ya da teknoloji destekli bir sektörde girişimci olmak istiyor. Gençler, yüzde 23 oranla ise iş kurmak veya ticaret yapmak istiyor.
Öğrencilerin yüzde 56’sı üniversite eğitiminin girişimciliğe olumlu etkisi olduğunu düşünürken yüzde 75’i ise Türkiye’deki iş ortamının girişimcilerin işlerini zorlaştırdığına inanıyor. Bu nedenle öğrencilerin yüzde 60’ı girişimlerini yurt dışında hayata geçirmeyi planlıyor.
Bununla birlikte üniversite öğrencilerinin yüzde 60’ı Türkiye’den milyar dolarlık şirketler çıkacağına inanıyor. Öğrencilerin girişimcilik alanında rol model aldığı kişiler ise sırasıyla Nevzat Aydın, Steve Jobs ve Mark Zuckerberg. Öğrencilerin yüzde 29’u ise rol modelinin olmadığını belirtiyor.