Stockholm’deki Çin Büyükelçiliği, İsveç’i 5G altyapısında Huawei ve ZTE ürünleri kullanılmasını yasaklama kararından geri adım atmaya çağırdı.
İlginizi çekebilir: Huawei Mate 40 lansmanında yeni bir akıllı otomobil ürünü tanıtılacak!
İçindekiler
İsveç, Huawei ve ZTE’yi bir ulusal güvenlik riski olarak görüyor
İsveç’teki Çin Büyükelçisi Gui Congyou, İsveç devlet televizyonu SVT’ye yaptığı açıklamada, ülkesinin söz konusu yasaklara şiddetle karşı çıktığını belirtti ve yasağın acilen iptal edilmesi çağrısında bulundu. Söz konusu markaların 20 yıldan fazla bir süredir İsveç’te faaliyet gösterdiğini hatırlatan Gui Congyou, “Tehdit etmeyi sevmem fakat karardan geri adım atılmadığı takdirde Çin’de faaliyet göstermekte olan İsveçli şirketlere yaptırım getirilebilir. Huawei ve ZTE, bugüne kadar İsveç kanunları ve yönetmeliklerinin dışına çıkmamıştır.” ifadelerini kullandı.
Diğer taraftan, İsveç Enerji ve Dijital Kalkınma Bakanı Anders Ygeman, PTS’nin (Posta ve Telekom İdaresi) aldığı karardan kesinlikle geri adım atmayacaklarını belirterek, PTS’nin tamamen bağımsız bir yapıda olduğunu söyledi.
PTS tarafından 20 Ekim’de yapılan açıklamada, ulusal güvenlik tehditleri sebebi ile kasım ayında yapılacak 5G altyapı ihalesine girecek olan şirketlere, Huawei ve ZTE’nin ürettiği teknolojileri kullanmama zorunluluğu getirildiğini duyurmuştu. PTS, “Çin’in tek parti yönetiminin özel sektör üzerindeki etkisi, ulusal stratejileri ile uyum içinde hareket etmesini de beraberinde getiriyor.” açıklamasında bulundu.
5. ülke İsveç oldu
ABD haricinde; İngiltere, Belçika ve Fransa da Huawei tarafından üretilen 5G altyapı ekipmanlarına ulusal güvenlik risklerini sebep göstererek yasak getirmişti. Operatörleri Çinli tedarikçilerden koparan Avrupa ülkelerine bir yenisi daha eklenmiş oldu. Huawei’yi Çin’in gözetleme çabalarının ana merkezi olarak tanımlayan ABD, teknoloji şirketinin 5G ağlarına girişini engellemek için Avrupalı devletlere yoğun bir baskı uyguluyor.
Huawei’nin konu ile ilgili yaptığı e-posta bildirisinde söz konusu yasağın haksız ve kabul edilemez olduğunu söylendi. İddiaların sadece temelsiz varsayımlara dayandığı ve rekabet ortamına zarar verdiği belirtildi.