Hologram denince akla ilk (en azından benim aklıma ilk gelen) Star Wars’tan “yardım et Obi-Wan Kenobi, tek umudum sensin” repliği.
Hayır mı? Peki.
Hologramlar artık belirli bir şekle oturmuş iken Japonya’daki Tokyo Üniversitesi’nin karmaşıklık bilimi ve mühendislik departmanının geliştirmiş olduğu proje hologramlara dokunabilmenizi sağlıyor.
Bunu şu şekilde yapıyorlar; iki adet doğru açı ile simetrik konumlandırılmış yansıma yapan camlar yerleştirilmiş. Videoda da görebileceğiniz gibi koyulan asıl cisim yansıdığı yerde daha soluk görünüyor, normalde daha soluk olması gerekir. Bu sorunu şiddetli ışık kaynakları ile çözmüşler. Böylece daha fazla renk yansıtılabilmiş. His verme kısmına gelecek olursak; bu durum, gözlemlerime göre mikro denetleyiciler ve noktasal olarak derinlik algılayabilen sensörler ile kontrol edilen ultrasonik ses dalgları sayesinde mümkün oluyor. Videoda görebileceğiniz çabuk dağılmayacak bir sıvı olan bitkisel yağ (doğru gördüğümü zannediyorum ki en uygun malzeme bence bu) ile gösterdikleri örnek de cihazı tuttuklarında odaklanan bölge de basın oluştuğunu görebilmektesiniz. Bu demoyu ilk gördüğümde tazyikli hava olduğunu düşünmüştüm ama hiç stabil olmazdı. Daha dikkatli bakıldığında sıvıda odaklanılan yerin dışında, her enerji gibi bunun da kontrol edilemeyen kısmındaki ses dalgası parazitlerini gözlemledim. Bu kanıya varma sebebebim, aklıma gelen diğer yöntemlerin hiç birinde bu kadar homojen bir dağılma yaşamayacak olmasıdır. Belli ki şu anki teknoloji ile bukadar kontrol edilebiliyor. Yine de olağanüstü bir başarı.
Araştırmacı Yoshikazu Furuyama ve ekibine başarılarının devamını diliyorum. Geliştirdikleri bu teknoloji sayesinde yeni sektörlerin kapıları aralanmış oldu.