İçindekiler
Bitcoin ve diğer dijital para birimleri günümüzün en önemli konularından; ekonomi ve teknolojinin arasında bir yerden herkese göz kırpıyor. Şu an için teknolojinin daha fazla ilgi alanına giren Bitcoin ve dijital para sistemlerinin çalışma mantığını anlatıyoruz, aklınızdaki soruları cevaplıyoruz.
Bitcoin ve dijital paralar temelleri atılmaya çalışılan yeni bir ekonomik düzenin ateşleyicileri. Bazı ekonomi uzmanlarına göre balon yatırım araçları, kimine göre borsalarda oynayarak para kazanma aracı; bazıları içinse kanuni veya kanunsuz ticaret aracı. Yani ateş gibi, nerden bakarsanız ona göre bir anlam kazanıyor; ya ısıtıyor ya yakıyor.
Bitcoin yıllar önce Satoshi Nakamoto müstear ismine sahip ve matematik uzmanı olduğu öngörülen ve aynı zamanda programlama bilgisine de sahip olan bir kişi veya grubun girişimleri sonucu hayata geçen ve 2009 yılından bu yana aktif olan bir sistemdir. Bu sistem dağıtık bir yapıya sahip ve farklı düğümler tarafından doğrulanan aktarımlar merkeziyetsiz şekilde aralarında serbest ve şeffaf biçimde ticaret yapabilir.
Son zamanlarda hakkında karalama kampanyaları ile lüzumsuz övgü tufanlarının döndüğü Bitcoin, bağlı blok zinciri teknolojisi ve benzer altyapıları kullanan altcoin (alternative coin) dijital paralar hakkında gerçekler, çalışma mekanizması ve nasıl kullanabileceğimize ait tüm bilgiler burada.
Bitcoin’in temelleri
Bitcoin farklı noktalarda doğrulanarak barındırılan dağıtık veri tabanı sistemi üzerine inşa edilmiş bir sistemdir. Bu dağıtık (yani merkezsiz) ve doğrulama sistemine sahip veri tabanına blok zinciri (blockchain) deniliyor. Blok zinciri sistemi, veri tabanına eklenen kayıtları veri blokları halinde tutuyor ve bloklar başlangıç blokundan bu yana bir evvelki blokun kariptografik harman değerini (hash) içinde barındırarak ilerliyor. Yani bu işlem kayıtlarını tutan ve aynı anda birçok kişide veya yerde bulunan kayıtlar birbirlerine doğrulama harmanlarıyla da bağlı vaziyetteler. Bu nedenle bu yapıya blok zinciri deniliyor. Zincirin bir noktasında yapılacak değişim doğrulama işlemlerini yapmış veya yapmakta olan kişilerde kayıt bozukluklarına ve dolayısıyla da doğrulamama sonucunu doğuracağından geçersiz işlemler tespit edilip blok zincirinden ayıklanabiliyorlar. Bir defasında Bitcoin yazılımında bulunan bir açıkla milyarlarca Bitcoin üretildi; elbette rahatlıkla tespit edilerek sistemden silindi ve blok zinciri olması gerektiği hale döndürüldü.
Dağıtılmış bir veri tabanı olan blok zinciri sistemi aynı anda binlerce kişinin tuttuğu kayıtlarla ayakta duruyor. Merkeziyetçi veri tabanlarının aksine isteyen herkes tüm Bitcoin blok zincirini indirip barındırabilir. Temmuz 2010 yılında 1 MB boyuta ulaşan Bitcoin blok zinciri Mayıs 2012’de 1 GB’ı geçti. Eylül 2013’te 10 GB sınırı aşıldı ve 100 GB’a varılan tarih ise Şubat 2017. Artan transfer miktarları nedeniyle yeni blokların eklenme hızı artıyor. Şu an için Bitcoin blok zinciri boyutu 148 GB seviyesinde. Evet, içinde bugüne kadar gerçekleştirilmiş tüm aktarımlar bulunuyor.
Bitcoin Core
Bitcoin Core yazılımı sayesinde siz de bu kayıt defterinin bir kopyasını tutabilirsiniz. Bu sayede gerçek ve güvenli bir cüzdan oluşturmanız için gerkeli tek şey. Tabii tüm blok zincirini, biraz da işlemci güvcü harcayarak bilgisayarınızda derlemeniz gerekiyor. Hem boyuttan dolayı indirme kısmı hem de işlem gücü gereksiniminden derleme işi biraz sancılı; şimdiden söyleyelim. Ama bu sayede bilgisayarınız güvende olduğu sürece üçüncü şahıslara muhtaç olmadan ve onların güvenlik açıkları nedeniyle mağdur olma riski taşımadan Bitcoin’lerinizi güvenle saklayabilirsiniz. Aslında bunu neredeyse tüm dijital para birimleri için yapabilirsiniz.
Merkezsizlik nedir?
Merkezsizlik iki anlama geliyor. Birincisi dünayda kaç tane Bitcoin blok zinciri yedeği var, bilemezsiniz. Dolayısıyla onlarca kopyası silinip gitse yine birilerinde bulunması, yani ağ sürekliliği garanti altında diyebiliriz.
İkinci anlam ise bunu yöneten kimsenin olmaması. Spekülatif değerinden gerçek işlevine kadar Bitcoin ve ardındaki blok zinciri yapısı evvelden belirlenmiş matematiksel fonksiyonları yerine getirmekten başka hiçbir şey yapmıyor. Başında bir kurum yok, regülasyon yalnızca kodunun içinde.
15 Haziran 2017 tarihli canlı yayınımızdan
Bugün devletlerin egemenliklerini sağlamasının birkaç aracı var. Para basıp bir bölgede resmi paranın kullanılmasını sağlamak, oradan vergi almak ve devlet hizmetlerini götürürken de kendi egemenliğini hissettiren yolların güvenliğini sağlamak. Örneğin sahte para basmak da egemenliğe karşı bir girişim olarak değerlendirilebilir. Eh kontrol etmedikleri bir paranın neden bu kadar devletler nezdinde tepki çektiğini anlamışsınızdır.
Madencilik nedir?
En önemli konulardan bir tanesi madencilik. Madencilik nedir, neden insanlar kazıyor? Bu madencilik Bitcoin’in neresinde? Bu soruların cevabı hem basit hem de aslında karmaşık diyebiliriz.
Madencilik özetle Bitcoin sisteminde gerçekleştirilen işlemlerin doğrulanarak kayıt altına alınması, kayıt altına alınırken de ortaya çıkan iş gücünün ödüllendirilmesi işlemidir. Madencilik yapmak veya diğer bir deyişle kazmak Bitcoin blok zinciri üzerinde gerçekleşen işlemleri doğrulamak ve diğerleriyle paylaşarak yeni bloklar oluşturmak işi sırasında harcanan işlem gücüyle bunu gerçekleştirirler.
Bloklar, bloklar…
Blok içinde çalışırken madenciler defalarca aynı işlemleri ve yeni eklenen işlemlerle beraber doğrulayarak ilerlerler. Her 2016 blokta bir zorluk seviyesi tekrar ayarlanır ve her 10 dakikada bir blok tamamlanması hedeflenir. Bu iş madenciler doğrulama işini bir değişken rakamı bulmak için tekrarlarlar. Bu da kazma zorluğu olarak tüm ağa yansıtılır. Her 14 günde bir (2016 blok x 10 dakika) bu zorluk seviyesi Bitcoin ağında çalışan madencilerin işlem gücü üzerinden tekrar ayarlanır. Yani birim zamanda ortaya çıkan Bitcoin (yani blok) sabit, yalnızca işlem gücüne göre bunun üzerinden alınan pay farklı dağılıyor.
21 milyon Bitcoin sınırına bu hesapla 2140 yılında ulaşılacak. Bu sınıra ulaşıldığında yeni blok keşfinden doğan Bitcoin üretimi sonlanacak ve yalnızca transfer ücretleri üzerinden kazanılan ağdaki madencilere dağıtılmaya başlayacak. O vakte kadar kim öle kim kala, değil mi?
Bitcoin transferi ücretsiz mi?
Bitcoin ilk çıktığı zamanlarda neredeyse ücretsiz olan sistem bugünkü işlem yoğunluğu nedeniyle o kadar da ucuz sayılmaz. Bu bağıl ucuzluk maalesef Bitcoin’in de diğer para birimleri karşısında değer kazanmasıyla ciddi boyutlara ulaştı.
Madencilerin iki para kaynağı var: Birincisi yeni blok keşfederek ödülü almak. İkincisi transferden komisyon almak. Gelinen noktada teorik olarak hiçbir ücret ödemeden transfer gerçekleştirmek mümkün. Ama madenciler ve maden grupları (düğüm, node) karşılığında yüksek ücret teklif edilen transferleri daha önce doğrulamayı tercih edeceği için ücretsiz transferler ağ yoğunluğu asla düşmediği için sonsuza kadar bekleme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. En azından 2140 yılına kadar. 122 yılın lafı mı olur canım! Kaldı ki orada da tek gelir kaynağı transfer ücreti olacağı için bu durum değişmeyebilir. Gönderinin bu yazı yazılırken kb başı maliyeti (doğrulamaya esas veri transfer değeri) konusunda öneri 0,002 Bitcoin seviyesinde. Bu da 4 saat içinde tüm blok zincirinde bu transferin yer edineceği anlamına geliyor. Bugünkü fiyattan yaklaşık 30 dolardan bahsediyoruz.
Cüzdan nedir, nasıl kullanılır?
Eğer Bitcoin blok zincirinin tümünü barındıracak istemciye sahipseniz ve programı çalıştırdıysanız bir cüzdanınız var demektir. Bu cüzdan asimetrik şifreleme prensibiyle çalışan bir gizli anahtar bir de açık anahtardan oluşur. Açık anahtar ve gizli anahtarınızla aynı cüzdana bağlı neredeyse sayısız alma ve gönderme adresi oluşturabilirsiniz. Bir cüzdanın gizli anahtarına sahip olmanız ve varsa şifresini bilmeniz sizi o cüzdanın sahibi yapar.
Eğer bütün blok zincirinin kopyasını kendinizde barındırmak istemiyorsanız hafif istemciler veya doğrudan üçüncü şahısların sunduğu hizmetlerden faydalanabilirsiniz. Fakat altın kuralımızı bir de tersten okuyalım: Bir cüzdanın gizli anahtarına sahip değilseniz o cüzdanın (ve içindeki Bitcoin’in) sahibi olduğunuzu iddia edemezsiniz.
Üçüncü şahıslar tarafından yönetilen ve size uygulama ve/veya web hizmeti olarak sunulan cüzdanlar kullanım konusunda çok pratikler. Fakat bu pratik kullanıma sahip cüzdanların saldırganlar tarafından işlemez hale getirilebilmesi de olası. Tıpkı borsalar gibi.
Gizlilik esas ise doğru yerde misiniz?
Bitcoin ve diğer kripto paralar hakkındaki en büyük yanılgı suç ortamında kullanılabildiği için popüler olmaları. Bugün kendisini ekonomi gurusu sayan birçok kişiden bu sözleri duyabilirsiniz. Evet, kimliksiz şekilde kullanımı mümkün; kimse kim olduğunuzu teknik olarak bilmiyor. Kendinizle ilişkilendirilmiş bir cüzdan kullanıyorsunuz ama ağdaki herkes sizi o cüzdanın adresi olarak biliyor. Daha fazlası değil. Elbette yapılan her şeyin kaydı var, hem de herkeste! Dolayısıyla bazı bilgi kırıntılarından, yaptığınız illegal işin ödemesini Bitcoin’le almanız durumunda yine yakayı ele verebilirsiniz. Gizliliği tamamen sağlayan ve benzer bir yapıda çalışan Monero ise bu talebinizi karşılayacaktır fakat siz yine de kanunlara uyun; biz de size cürüm işlemek için yol yordam anlatıyor gibi olmayalım.
Demokratik (ve kapitalist) bir ağ
Bitcoin blok zinciri üzerinde söz sahibi olmak, yani sürüm güncellemeleri ve değişiklikler ağ üzerinde etkin olabilmesi için çoğunluğun uyumuna tabidir. Demokratik bir ortam gibi görünse de aslında madencilik yapılan bilgisayar çiftliklerinde kimin daha fazla harmanlama gücü (hash power) varsa onun borusu ötüyor Teorik olarak herkese açık ve eşit bir söz hakkı verilse de pratikte zaten özel yongaların desteğiyle sektörü ele geçirmişlerin istediği gerçekleşiyor.
Geçtiğimiz aylarda yaşanan sert çatallanma (hard fork) geriye doğru uyumsuz yeni bir blok zinciri ve bununla beraber Bitcoin’e benzeyen ama artık ayrı ve uyumsuz Bitcoin Cash isimli dijital paranın üretilmesiyle sonuçlanmıştı. Şu anki Bitcoin blok zinciri de yine geçtiğimiz aylarda ayrıştırılmış tanık (SegWit, Segregated Witness) sistemine geçerek blok boyutunu büyütmek yerine onay sürecinde kullanılan bazı verileri blok dışında tutmaya başladı. Böylelikle transferler biraz daha hızlandı.
Ama Daha Ziyâde Kapitalist!
Sizin bir ekran kartı ve işlemciyle yaptığınız işin binlerce milyonlarca kat fazlasını uygulamaya özel entegre devrelerle (ASIC, application specific integrated circuit) yapan, on binlerce ekran kartıyla iş yapan kişileri bile katlayan hesaplama çiftlikleri kuranlar bu tür geçişlerde söz sahibi oluyorlar. Teorik olarak blok zincir uygulamaları bu halleriyle demokratik ve şeffaf olsa da arka planda bu sunucuların sahipleri söz hakkını ellerinde barındırıyor. Elbette blok zinciri yapısı ASIC sistemlerine uygun olmayan dijital para birimleri de var. Onlarda işlemci ve ekran kartlarının paralel işleme güçlerinden faydalanıyor. Bu sebeple ciddi bir ekran kartı kıtlığı da yaşandığı doğrudur.
Ekran kartlarına ne oldu?
Az evvel bahsettiğimiz ASIC dirençli (ASIC resistant) olsun olmasın ekran kartlarının paralel işlem kapasitesi kriptografik hesaplamalar için biçilmiş kaftandır. Bugün bidip satın alacağınız bir işlemci dört çekirdek ve sekiz izlek (thread) sahibi olacaktır. AMD Threadripper gibi işlemciler ise 1000 USD gibi bir fiyata 16 çerkidek ve 32 izlek desteği sunuyor. Elbette çekirdekten çekirdeğe yapılan işe göre ciddi verimlilik farkı var fakat 500 TL’nin altında sahip olabileceğiniz Radeon RX550 üzerinde modeline göre 1,2 GHz’e kadar çıkan, 512 tane minik işlemci bulunduğunu düşünün. İzlek sayısı birdenbire arttı değil mi?
Elbette giriş seviyesi veya en üst seviye ekran kartları değil bulundukları nesilde üç farklı bileşene göre madenciler verimli kartlara karar veriyor. Bunlardan birincisi fiyat. Binlerce satın alınacak ekran kartlarının başlangıç fiyatı önemli ama en önemli etmen değil. İkincisi güç verimliliği. Kartların kullanacağı elektrik karşılığında kısıtlı ömürlerinde ne kadar harman gücü (hash power) sağladıkları önemli. Üçüncüsü ise dar alanda ne kadar verimli soğutulabilecekleri. Çünkü bazı madencilik yapılarında dar alanlarda yüksek sıcaklıklarda çalışan sistemleri soğutmak o kadar kolay olmayabilir.
Yoğun madencilik faaliyeti
Bu yoğun madencilik faaliyetleri nedeniyle güç tüketimi ve performans çizelgesinde iyi durumda olan birçok ekran kartı piyasada bulunmaz hâle geliyor. Elbette profesyonel Bitcoin madenciliği için kullanılan Antminer gibi ASIC sistemleri enerji maliyetini en iyi şekilde harman gücüne çeviriyor. Özellikle Ethereum başta olmak üzere ASIC dirençli kripto para birimlerinde ekran kartlarının gücüne sıkça başvuruluyor.
AMD yapısı gereği bu tür işlerde zayıf ama daha bol minik işlemci barındırdığı için NVIDIA’nın önüne geçiyor. Bu nedenle yeni bir AMD ekran kartı serisi çıktığında en büyük müşteri oyun severler değil madenciler oluyor. Bu nedenle ülkemizde de birçok perakendeci ekran kartlarını “her kişiye sadece bir tane” verilecek şekilde satarak madencilere değil oyunculara öncelik verilmesi yönünde çaba gösteriyor.
Nasıl Bitcoin alırım?
Bitcoin ve diğer kripto paraları satın almanın birkaç yolu var. Bunlardan birincisi normal para ile dijital para satın alabileceğiniz satıcılar ve borsalar. Gerçi bu satıcıların neredeyse hepsi birer borsa olarak çalışıyor; çünkü kripto paradan kripto paraya olduğu kadar USD veya Euro ile kripto paralar arasında da köprü oluşturabiliyorlar. Elbette normal parayla dijital para arasındaki köprüyü işletmek ve normal para ile aracılık yapmak hem bazı ticari risklere sahip hem de devletlerin izleme listelerine girmeniz çok olası. Regülasyonlar nedeniyle ülkemizde iş yapan birçok firmanın merkezi aslında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde.
Bitcoin ve diğer dijital paralara ödeme yaparken komisyonlar korkun seviyelerde olabiliyor. Birimi 3 liralık kripto para için birimi 4 liralık ödeme talep eden yerler, kredi kartı için inanılmaz komisyonlar isteyenler veya bunların ikisini bir arada barındıran aracılar bolca var.
Parayı Bitcoin’e çevirmenin bir yolu da artık çok popüler olmayan harman gücü satın almak. Elbette şu an için hem kârsız hem de sunulan hizmeti bulmak pek kolay değil. Eskiden harman gücü satın almış kişilerin yatırımları, Bitcoin’in fiyat artışı nedeniyle çoktan kendilerini çıkarttı ve hatta katladı diye düşünebiliriz.
Teknik sorunlar
Şu an için Bitcoin ağındaki en büyük sorun blok ebatlarının küçüklüğünden ötürü transferlerin yüksek maliyetli ve yavaş gerçekleşmesi teoride bankalar arası transferi bitirecek olan Bitcoin ve türevlerinin kendi kendisini bitirmesi anlamına geliyor. Saniyede 47.000 işlem yapabildiği belirtilen Visa kredi kartı ve ödeme ağıyla kıyaslandığında Bitcoin saniyede bunun ufacık bir miktarını gerçekleştirebiliyor.
SegWit güncellemesiyle bu darboğaz biraz aşılmış olsa da yeni çözümler hâlâ aranıyor. Sert çatallanma zamanında ortaya çıkan Bitcoin Cash bunu blok boyutunu büyüterek aşmayı hedefliyordu, SegWit uygulaması ise öncelikle blok içinde bulunması gereken veri miktarını azaltıyor ve aynı zamanda Lightning Network isimli bir başka, zincir dışı uygulamanın da önünü açıyor. Şu an için bazı teknik meseleler var ve merkezsiz hale getirilmesi P2P ilkesiyle çalışmasına rağmen zor görünüyor. Bu nedenle madencilik kazançlı olmaya devam ederken küçük ödemelerin önü tıkanmış durumda.
Mali(yelik) sorunlar
Bitocin nedir? Yani Bitcoin devletler nezdinde bir para değil bir varlık. Para her egemen ülkenin sahip olduğu paradır, Bitcoin ise insanların talebi doğrultusunda diğer para birimlerine karşı değer kazanıp kaybeden bir şeydir. Burada, eğer bu mali değeri olan bir şeyse sahipliği ve ticareti sırasında oraya çıkan işlemden bir de vergi alınmalı.
Bu konu başta olmak üzere devletler dijital para birimlerine nasıl davranacakları konusunda fikir birliğine varabilmiş değil. Bugün Bitcoin ve diğer paralar üzerinden ödeme gerçekleştiren firmalar aracılarla çalıştıkları için kendileri bunu başları ağrımadan vergilendirebiliyorlar. Fakat para-dijital para geçitlerinde işler nasıl yürütülebilir, ekonomi ve vergi uzmanlarını göreve çağırmaktan başka bir şey yapmamız mümkün değil.
Sanal değil dijital para!
Bugün Bitcoin ve diğer benzer paralar sanal para değildir. Esasında arkasında eskiden olduğu gibi değerli maden barındırmayan para birimlerini düşünürsek daha bile gerçektir. Arkasında çıkışından bu yana doğrulanmış işlemleri barındırır, iş kanıtını barındırır. Dijital veya kriptolojik para demek daha doğrudur. Gerçi kripto sözcüğünün güncel kullanımdaki anlamı farklı da olsa kripto para söylemi de kabul görmektedir.
Uzmanlar ne diyor?
Resmileşme ve devletlerin nezdinde nasıl değerlendirileceği konusunda ise dijital paralar alanında tanınan uzmanların görüşlerine başvurduk. Görüşlerine başvurduklarımız ise girişimci ve kripto para yatırımcısı olarak göz önünde olan, aktif olarak bu alanda çalışan kişiler. Huzur Kandemir, AltCoin Rookie ve Onur Gözüpek’e özellikle regülasyon ve devletlerin dijital paralara olan bakışlarıyla ilgili sorularımızı yönelttik.



Kripto paraların devlet nezdinde kullanılabilmesinin önü nasıl açılır? Devletler kendi kontrol etmedikleri paraları veya bu tür sistemleri isterler mi?
Huzur Kandemir (HK): Devletlerin vergi alabilecekleri veya diğer devletlere üstünlük sağlayabilecekleri böyle bir teknolojinin önünü kesebileceklerini sanmıyorum. Bu konuda en cesur ülke olan Japonya’yı diğer ülkelerde izleyeceklerdir. Ortada bir pasta var ve devletler bu pastadan pay almak isteyeceklerdir. Bizim bundan sonra kafamızı yormamız gereken nokta devletlerin bu düzenlemeleri nasıl yapacağıdır.
AltCoin Rookie (AltC): Kripto paraların devletler nezdinde kullanılabilmesi için aşılması gereken iki önemli engel var. Birincisi kripto paraların yüksek volatiliteden kurtulması, diğeri devletlerin teknolojik olarak kripto para sistemine adapte olmak için altyapısını hazırlaması. Devletlerin kendi kontrol edemedikleri bu paraları kontrol altına almak isteyeceklerini, ancak bunu başaramasalar bile bu yeniliğin ve gelişimin önünde duramayacaklarını ve zoraki bir kabullenmeye gideceklerini düşünüyorum
Onur Gözüpek (OG): Kripto paraların devlet nezdinde kullanılabilmesi için bu konuya hâkim bir ekibin ciddi bir mesai harcaması gerekiyor. Devletin resmi parası olabilmesi için kendi blok zincirimizin olması şart. Bu sayede, devletin kendi kontrol edebileceği, kurallarını kendi koyduğu bir kripto para yapabilmesinin önü açılır.
Yerli ve milli versiyonunu yapma istekliliği kripto para konusuna da sıçrar mı, sıçrarsa uygulaması nasıl olur?
HK: Mutlaka yerli ve milli bir kripto paramız olacaktır. Hatta ben birden fazla olabileceğini iddia ediyorum. Zaten şu an bazı çalışmalar yapılıyor. Önümüzde süreçte yapılacak düzenlemeler ile bunun önü açılacaktır.
AltC: Önümüzdeki dönemde her devlet kripto paranın millileştirilmesi için eğilim gösterecektir. Rusya’nın Ethereum’u, Çin’in Neo’yu sahiplenmesi yönündeki adımları buna örnek olarak gösterilebilir.
OG: Er geç sıçrayacak, hatta şu an birkaç tane yerli ve milli olma iddiasıyla çıkmış kripto para girişimi var.
Para kısmından bağımsız olarak blok zinciri uygulamalarını (başta akıllı sözleşmeler olmak üzere) kamu ve özel sektörün ülkemizde benimseme hızı ne olur?
HK: Ben özellikle özel sektörün blok zinciri uygulamalarını hızla benimseyeceklerini ve yeni uygulamalar ile karşımıza çıkacaklarını düşünüyorum. Buna en yakın kuruluşlar ise özel bankalar ve sigorta şirketleridir. Açıklanmasa da arka planda çalışmaların yapıldığını düşünüyorum.
AltC: Ülkemizde yönetim bilişim sistemlerine yönelme anlamında bir çaba olsa da bürokratik hantallık ve geleneksel yaklaşımdan uzaklaşma konusunda gösterilen direnç nedeniyle kripto paranın kabulünden, kamuda blok zinciri uygulamalarının hayata geçmesine kadar birçok sorunla karşılaşılacağını düşünüyorum. Özel sektörün, özellikle bilişim sektörünün bu konuda daha hızlı davranarak akıllı sözleşmelere olan ilgisinin çok daha hızlı artacağını ve devlet mekanizmalarına örnek uygulamalar geliştirebileceğine inanıyorum.
OG: Şu an için çok fazla proje yok. Ancak her geçen gün ilgi daha da artıyor. Birbiri ardında birkaç proje başarılı olursa, devamında daha fazla proje gelecektir.
Borsalara para sokmak isteyenler için uygulanan çılgın komisyonların durumu ve geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz?
HK: Artık bunlarında sonuna geliyoruz. USD Geçidi, Euro Geçidi derken geçtiğimiz ay TL geçidi de Digilira ile Waves Platformuna geldi. Artık para yatırmak ücretsiz olduğu gibi yüksek komisyonlar da ödenmeyecek. Bu gelişmenin Türk ekosistemini daha da büyüteceğini düşünüyorum.
AltC: Özellikle Türk borsalarında uygulanan yüksek komisyon miktarı kripto para yatırımcısını rahatsız ediyor. Ancak şikayetlerin yeterli ses getirmediğini ve borsa yöneticilerini yeni bir düzenleme yapma anlamında adım atmaya sevk edecek boyutta olmadığı kanaatindeyim.
OG: Türk şu an borsaları %0,1 ilâ %0,5 arası komisyon alıyor. Global borsalarda durum %0,1-%0,2 civarında. İşlem hacmi arttıkça komisyonların azalacağına inanıyorum. Aksi durumda, yurt dışı borsalarına Swift ile para gönderip alım yapmak daha avantajlı olacak.
Sizce başta Bitcoin olmak üzere tüm kripto paralar bir yatırım aracı mı, yoksa yeni dünyanın bir ödeme/finans çözümü mü?
HK: Bence hem bir ödeme aracı hem de bir yatırım aracı. Bitcoin şu an bir ödeme aracından çok bir yatırım aracına dönüştü. Ethereum, Litecoin, Dash gibi kripto paralarda Bitcoin’in yolunda. Eskiden Bitcoin ile kara para aklanıyor diyenler bile artık Bitcoin’in bir yatırım aracına dönüştüğünü kabul ediyorlar. Yeni teknolojiye sahip olan ve gönderirken komisyon almayan Iota gibi paraler ise bir ödeme aracına dönüşeceklerdir.
AltC: Bu konuda Bitcoin özelinde ayrı bir değerlendirme yapmak gerekiyor. Gelinen noktada Bitcoin fiyatının diğer kripto paralara göre oldukça yüksek olan değeri nedeniyle ödeme değil yatırım aracı olacağını, diğer kripto paraların buna bağlı olarak ödeme aracı olarak kullanılabileceğini düşünüyorum.
OG: Bitcoin hem bir ödeme aracı hem kripto para hem de bir yatırım aracıdır. Temelinde topluluk vardır. Herkese kendi kendinin bankası olma imkânı sunması Bitcoin’in avantajlarından biridir. Anonim ve güvenilir yapısı ödeme aracı olarak kullanılmasına imkân tanıyor. Ancak, işlem sürelerinin uzunluğu ve giderek artan işlem ücretleri Bitcoin’i uzun vadede bir yatırım aracı olmaya doğru götürüyor.
Kripto paraların dünyadaki yerleşik finans sistemini baştan sona değiştireceği fikri hakkında ne düşünüyorsunuz?
HK: Buna tamamen katılmakla beraber şu an kripto para ekosistemi emekleme aşamasında. Taşlar yerine oturdukça dünya finans sektöründeki bazı taşlar yer değiştireceklerdir. Bu kaçınılmaz. Bitcoin fiyatını şu an yüksek diyenler bence yanılıyorlar. Henüz bu piyasa çok küçük ve büyüye bilmesi için Bitcoin fiyatının çok çok daha yüksek olması gerekiyor. Zaten fiyat artışlarının da balon değil gereklilik olduğu görüşündeyim. Hatta benim beklentim 2019 yılında Bitcoin fiyatının 100.000 USD civarında olması.
AltC: Bence sadece finans sistemini değil, özellikle akıllı sözleşmeler boyutuyla kripto paranın ülkeler ve medeniyetin gelişmesi anlamında sanayi devrimi kadar önemli bir etkiye sebep olacağını düşünüyorum.
OG: Değişim başladı bile. Bitcoin’in vadeli opsiyon işlemlerine açılması çok önemli bir gelişme. Devamı da gelecektir.