İçindekiler
Son dönemde birçok sevenini kendinden nefret ettirecek seviyeye getiren Assassin’s Creed şimdi efsane dönüyor!
Assassin’s Creed, AC II, Brotherhood, Revelations derken bizi bizden alan efsanevi Ubisoft serisi, üçüncü oyunundan sonra benim gibi birçok sevenini uzaklaştırmıştı. Black Flag ile başlayan eleştiri yağmuru, Unity, Rouge, Syndicate’te ise hat safhalara ulaştı. Deyim yerindeyse “Ya tamam ya devam” gibi bir duruma gelen Assassin’s Creed Origins, neyse ki devam kararı almışa benziyor.
Ancak bu incelemede birçok AC sevenler ayrı görüşler sunacağını tahmin ediyorum. Çünkü tarz olarak bir Assassin’s Creed’in başta bahsettiğim oyunlarından uzaklaşmış olan Origins, RPG deneyimi noktasında ise tam manasıyla doyurucu olmuş. Bu nedenle RPG severler oyunu fazlasıyla beğenecek iken, AC severler ise bu nedenle yadırgayabilir.
Fakat bana soracak olursanız hem AC için hem RPG deneyimi için harika bir oyun olmuş diyebilirim. Hatta benim yılın oyunu diyebileceğim oyunlardan biri haline gelmiş. Hikaye sürükleyici, dövüş mekaniği efsane, yan görevler ise arada benzer şekilde olsa da bir şekilde farklı tutmayı başarmış bir oyun var karşımızda. Özellikle yetenek ağacında gelişmeye başladıkça oyun daha da iyi hale geliyor.
Devasa Harita, Tam Bir Açık Dünya!
Evet, gerçekten bir Assassin’s Creed oyunu için devasa haritaya sahibiz. Mısır’ın tamamını oyuna aktaran Ubisoft, karakterimiz Bayek’in memleketini Siwa olarak ayarlamış. Ama İskenderiye, Giza, Nil Deltası gibi gerçekten çölün ortasında ve harika grafikleri hissediyorsunuz. Tabii bu kadar büyük bir harita olunca Fast Travel, yani bir yerden bir yere hızlıca gidebileceğiniz noktalar da belirlenmiş. Ancak bunu klasik bir AC deneyimi olarak yüksek bir noktaya çıkarak senkronize etmeniz gerekecek. Bu da can dostunuz olup oyunda fazlasıyla işinize yarayacak Senu’ya yaradığını belirtelim.
Can Dostum Senu
Oyundaki en hoş değişiklerden biri Senu olmuş. Bonelli Kartalı ya da Türkçe’deki tür adı olan Tavşancıl olan kartalımız, AC serisinin ikonikleşen Kartal Görüşü, yani Eagle Vision özelliğini üstlenerek üslerdeki düşmanlarımızın konumunu bulma, gireceğimiz devasa bir yapıdaki gitmemiz gereken noktayı görme gibi özelliklere sahip. Aynı zamanda yetenek ağacında düşmanı rahatsız etme gibi ekstra özellikler kazanabilen Senu, her senkron edilen hızlı seyahat bölgeleri ile görüş özelliği de gelişiyor. Bu da bulmanız gereken noktaları daha hızlı bulabilme şansı sunuyor.
Mısır’ın Koruyucusu Bayek
Siwa’lı bir Medjay, yani firavunun koruyucularından biri olan Bayek, hikayedeki ana karakterimiz ve AC serisi içerisinde Assassin’s Brotherhood’a dönüşecek Hidden Ones’ın kurucularından biri olarak dikkat çekiyor. Eşi Aya ile intikam ve Mısır’ı koruma adına kendini ortaya koyan Bayek, Medjay görevinin yanı sıra Mısır’ın bir nevi derin devlet oluşumu olan Order of the Ancients adındaki ülkenin güçlü isimlerinden oluşmuş örgütün her bir bireyini yok etme isteği mevcut. Bunun sebebi ise oğlu Khemu’yu öldürmesi. Yani hem vatani hem de duygusal bir görevimiz mevcut.
Bir de arkadaşımızın çeşitli kılıç, kalkan ve mızrak gibi silahların yanı sıra ok kullandığından da bahsetmek gerekli. Bu oklar da hafif, avcı gibi çeşitleri ve farklı özellikleri mevcut. Oyuna hoş bir tat kattığı da gerçek. Sessiz ilerlemeyi sevenler kılıçtan ve hidden blade dediğimiz bıçağından çok ok kullanacaklardır kesinlikle.
Kleopatra, Ptolemy XIII ve Sezar
Tarihin önemli karakterleri olan Mısır denilince akla gelen Kleopatra ile bizzat konuştuğumuz oyunda Firavun Ptolemy ve Julius Sezar gibi isimler ile de irtibata geçiyoruz. Bu da her oyunda ortaya çıkan önemli tarihi kişiliklerin Assassin’s Creed Origins versiyonu olarak karşımıza çıkıyor.
Ana Görevi Unutturan Yan Görevler, Aktiviteler
Oyundaki beni en etkileyen kısım ise sizi sıkmayan, hatta güçlenmek adına yapmayı bizzat istediğiniz, en önemlisi ise yaparken zevk aldığınız yan görevler olmuş. Çok çeşitli olmasına rağmen bazı anlarda tekrar ettiğini de gördüğünüz yan görevler, ayrı ayrı ilgi çekici konulara sahip ve tekrar etmesi bile bu sebepten sizi yormuyor.
Ayrıca yarışlara ve gladyatör olarak arenalara da girebiliyorsunuz. Ki bunun bile Bayek adına bir hikayesi ve önemi var. Bu da oyunun zevkini çıkarmak için sürekli ana görev gitme, ya da sırf ana görevde başarılı olmak için yan görev zorlama gibi durumlara düşürmüyor. Hatta ben o kadar sevdim ki bu yan görev içini, her başka şehire gitmeden bulunduğum bölgedeki yan görevleri bitirmek istedim.
Oyunun Eksileri, Değeri
Oyunda açıkcası pek de bir eksiklik yok. Fakat ufak tefek sorunlar mevcut elbet. Mesela dövüş mekaniği oldukça iyi, ama çok daha iyi olabilirdi. PS4’te asıl oynadığım sürede fast travel yaparken ya da Senu ile çok takıldıktan sonra Bayek’e dönerken ortaya çıkan yükleme süreleri, mesafe arttıkça can sıkıcı hale gelebiliyor. Abartısız 2dk’yı bulan bekleme süresi gördüm.
Ama bunu PC için söyleyemeyeceğim. Ryzen 1300X, 1050Ti ve 8GB RAM ile donatılmış, SSD üzerinden oynadığım deneyimde ilk dikkat çeken detay yükleme süresi yok denecek kadar azalması idi. Ama zaten PS4 ve XBO oyuncuları olarak bekleme sürelerine alıştığımız için çok da dert edilecek bir şey değil bana sorarsanız.
Sonuç
Sonuca geldiğimizde Revelations’tan sonra ilk defa seve seve, bayıla bayıla oynadığım bir Assassin’s Creed oyunu ile karşılaştığımı açıkca söyleyebilirim. Mısır ortamında takılmak, piramitlerin, tapınakların içerisine dalmak, Kleopatra ile kanki olmak gibi detaylar, gelişmiş dövüş grafikleri ile beni fazlasıyla cezbetti.
Konusu, yan görevleri, zorluğu, yetenek ağacı vb tüm etmenleri toplayınca parasını hakkıyla veren, tam olmasa da PlayStation 4 Pro’da ve Xbox One X’te 4K deneyimi yaşayarak, ya da evinizdeki sistem de sağlam ise muhteşem görüntüler ile oynama zevkinizi karşılayabilecek, 30 saat üzeri yan görevleri ile beraber oynama süresi sunan bir oyun var karşımızda.
PC’de 210TL, XBO ve PS4’te ise 270TL fiyatla satışa çıkan Assassin’s Creed Origins, parasının hakkını veren, Witcher severlerin fazlasıyla hoşuna gidecek bir yapım olarak bizden tam not alıyor.