Yeni COVID varyantı tehlike saçmaya başladı. Ohio Eyalet Üniversitesi’nde görev yapan araştırmacılar, SARS-CoV-2’nin BA.2.86 yani varyantının, Omicron’un önceki türevlerine kıyasla belirli akciğer hücrelerine daha fazla eğilim gösterdiğini ortaya koyan yeni bir çalışma yayınladı. Bu bulgular, BA.2.86’nın COVID hastalığının ciddiyetini artırabileceğine dair endişeleri beraberinde getiriyor.
İçindekiler
Yeni COVID varyantı akciğeri vuruyor
Ağustos 2023’te ortaya çıkan BA.2.86 varyantı, rekombinant XBB’den türemiş ve hızla Omicron aile ağacında belirgin hale gelmiştir. Araştırmacılar, bu yeni varyantın potansiyel etkilerini değerlendirmek amacıyla ‘izle ve bekle’ stratejisini benimsemiş, ancak BA.2.86’nın bir hücresel dönüşüm geçirerek JN.1 adını aldığı ortaya çıkmıştır. Bu dönüşüm, varyantın bağışıklıktan kaçınma yeteneğini artırmış ve dünya genelinde büyük bir enfeksiyon dalgasına yol açmıştır.
Yapılan hücre kültürü çalışması, BA.2.86’nın antikorlardan daha az kaçınmasına rağmen, akciğer hücrelerine giriş yeteneğinin arttığını gösteriyor. Özellikle, bu varyantın CaLu-3 adı verilen akciğer hücrelerini, önceki Omicron veya XBB varyantlarından daha etkili bir şekilde enfekte edebildiği belirlenmiştir.
İlginizi Çekebilir: Tesla Mağazası Türkiye’ye geldi, mağazanın yeri şaşırtacak
Araştırmanın kıdemli yazarı Shan-Lu Liu, “BA.2.86’nın, Omicron varyantlarıyla karşılaştırıldığında insan akciğer epitel hücrelerinin bulaşıcılığını artırdığı görülüyor, bu nedenle bu biraz endişe verici ve enfektiviteyle tutarlı olarak insan akciğer epitel hücreleriyle füzyon aktivitesini de arttırdı. Bu durum, bu virüsün son Omicron varyantlarıyla karşılaştırıldığında daha patojenik olup olmadığı konusunda potansiyel bir endişeyi artırıyor.” dedi.

CDC’nin son raporuna göre JN.1’in, diğer varyantlarla karşılaştırıldığında daha ciddi hastalığa yol açtığına dair net bir kanıt bulunmamakla birlikte, Liu, BA.2.86’nın akciğer hücrelerine daha etkili bir şekilde girebilme yeteneğinin, önceki ciddi SARS-CoV-2 varyantlarının belirgin bir özelliği olduğuna dikkat çekiyor.
Liu, “Koronavirüslerin viral rekombinasyona yatkın olduğunu biliyoruz; bu da bağışıklıktan kaçmayı artırabilecek ve aynı zamanda hastalığın ciddiyetini artırabilecek çok sayıda mutasyona sahip yeni varyantlara yol açabilir. Bu nedenle salgının dördüncü yılının sonunda olmamıza rağmen varyantların sürveyansı hala çok önemli” diye vurguladı. Yapılan bu araştırma, SARS-CoV-2’nin evrimleşen doğasının ve yeni varyantların potansiyel etkilerinin anlaşılmasına yönelik bilimsel çabaların devam ettiğini gösteriyor.