ÖSYM, sınav hazırlık süreçlerinde yapay zekâ kullanımını hızla genişletiyor. ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Bayram Ali Ersoy‘un son açıklamaları, özellikle yabancı dil sınavlarında yapay zekâ tabanlı soru üretiminin artık düzenli bir uygulamaya dönüşmeye başladığını gösteriyor. Ersoy, YDS oturumlarında yapay zekâ tarafından hazırlanan soruların kullanıldığını ve bu soruların hem geçerlilik hem güvenlik açısından “tam not” aldığını belirterek, bu yöntemin yakın dönemde daha geniş kapsamda devreye gireceğini ifade ediyor.
İçindekiler
Yapay zekâ ÖSYM’nin yeni sınav stratejisinin merkezine yerleşiyor
Uluslararası akademisyenlerin katılımıyla Samsun Üniversitesi’nde düzenlenen EMI forumu sırasında konuşan ÖSYM Başkanı Ersoy, her yıl 60–70 sınav ve onlarca yerleştirme süreci yöneten kurumun “soru havuzu” ihtiyacının giderek büyüdüğünü ve bu soru havuzunu oluştururken yapay zeka modellerinden yararlanıldığını vurguladı.
Bu nedenle yapay zekânın artık yalnızca destekleyici değil, stratejik bir üretim aracı olarak benimsenecek. Ersoy, iki YDS oturumunda yapay zekâ sorularının başarıyla uygulandığını aktarırken, bunu artırarak devam edeceklerinin altını çizdi.
Ersoy, uzun vadede sadece yabancı dil sınavlarında değil, farklı alanlarda da yapay zekâ tabanlı soru üretiminin devreye gireceğini belirtiyor. Ayrıca her hafta randevulu dil sınavı yapmayı hedefleyen kurum, değerlendirme süreçlerinde de yapay zekâ ile insan kontrolünü birlikte kullanmayı planlıyor. Bu yaklaşım, hem daha hızlı sonuç açıklamayı hem de tutarlı bir değerlendirme standardı oluşturmayı amaçlıyor.
Kurumun sınav güvenliği konusunda da dünya ölçeğinde bir sistem yürüttüğünü vurgulayan Ersoy, yapay zekâ destekli modellerin bu güvenlik anlayışını zayıflatmak yerine güçlendirdiğini belirtti.
İlginizi Çekebilir: Türkiye nükleer enerji için Bill Gates ile görüşüyor!
ÖSYM’nin yapay zekâyı sınav süreçlerine dâhil etme adımı, kurumun önümüzdeki yıllarda hem soru üretiminde hem de değerlendirmede daha hızlı, daha esnek ve daha kapsamlı bir modele geçeceğinin işaretini veriyor. Bu dönüşümün hem öğrenciler hem de eğitim kurumları üzerinde oluşturacağı etkinin önümüzdeki dönemde daha net görülmesi bekleniyor.






