Köpeğinizin adı, çocuğunuzun en sevdiği oyuncak, ilk okulunuz, en sevdiğiniz kitap, annenizin evlemeden önceki adı… Bunların kaçı size tanıdık geldi? Peki, neden bu kadar şuursuzca paylaşım yapıyoruz sosyal medyada? Neden o iki saniyelik sürede aklımız gidiyor ve zombi gibi işliyoruz? Uzmanlara göre bunun en büyük sebebi duyarsızlık. Online dünyayı, yani interneti, tam anlamıyla gerçek bir dünya olarak algılayamıyoruz ve bu yüzden tehlikelerini çoğunlukla farkedemiyoruz. Gece sokakta yürürken “Cebimde 2000 TL var” diye bağırmayız ancak resmini Facebook’ta rahatça yayımlarız. Ta ki başımıza bu nedenle bir iş gelene kadar.
Her şey beyinde bitiyor aslında
2012’de Harvard’da yapılan bir araştırmaya göre kişisel fikirler dopamin adlı hormonun salgılanmasına yol açıyor ve bu da beyninizin o işlemi yerine getirdiğiniz için sizi ödüllendirmesi anlamına geliyor. Sosyal medya paylaşımındaki çılgınlık da işte bu eski düşmandan kaynaklanıyor. Bir şey başardığınızda takdir edilmeyi beklersiniz, bu da size mutluluk verir. Bunu kaç kişi takdir ederse mutluluk seviyesi artar ve 15.000 takipçinizin olduğu Instagram hesabınızda paylaştığınızda kendinizi dünyanın kralı gibi hissedersiniz. Dolayısı ile sosyal medya bunu tek seferde çoğu ulaşamayacağınız yerlerde olan binlerce kişiye saniyeler içinde yapmanızı sağladı.
Her ne kadar paylaşım bir insan içgüdüsü olsa da her zaman için kendi kendini sınırlandıran bir yapıdadır. Platonik aşkınız sizden hoşlandığını söylediğinde bunu en yakın dostunuza söylerken o kişiye aşık olan bir diğer insanın bilmesini istemezsiniz ve oraya bir sınır koyarsınız. Lakin sosyal medya bunun sınırını bilmez. Çoğu insan saf bir şekilde postunun sadece kendi sayfasında kalacağını sanır fakat paylaşmanın sosyal medyanın can damarı olduğunu unutur. Dolayısı ile hiç tanımadığı birisi tarafından da o post görülebilir.
Facebook’un matematiği
Paylaşım konusunda bazı zamanlar koyduğunuz sınırlamlar da geçersizliğini yitirir. Dediğimiz gibi sosyal medya bununla can kazandığı için siz postunuzu belli bir kitleyle paylaşmış olsanız da onlardan bir tanesi sınır koymadan paylaştığında yine açığa çıkma tehlikeniz doğar. Kaldı ki Facebook’unuzda aktif olarak paylaşım yapan kişi sayısı belki 20’yi geçmez ama sizin aslında 1200 tane arkadaşınız vardır. Ve yaptığınız paylaşım bu 1200 kişinin hepsine ya da pek çoğuna gidecektir. Siz paylaşımlarınızı ve postlarınızı sınırlandırdığınızı düşünseniz de Facebook’un sürekli olarak değişen gizlilik politikaları yüzünden bugün geçerli olan kural yarın işlevini yitirebilir. Bunun en büyük sebebi ise fotoğrafta etiketlenen kişilerdir. İşte size aile içinden bir örnek; Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg’in kız kardeşi paylaştığı bir fotoğrafı sadece birkaç kişinin görebileceğini sanıyordu ama fotoğrafta etiketlenen başka birisi olduğu için görsel niyetlenenden çok daha fazla kişiye ulaştı ve internete sızdı. Yani Mark’ın kızkardeşi bile Facebook’u tam olarak çözemezken bizlerin başına neler gelebileceğini bir düşünün.