University College London (UCL), Cambridge Üniversitesi ve Massachusetts Institute of Technology’den (MIT) bilim adamları arasında ortak bir çalışma olan Earth’s Future dergisinde yayınlanan, uzay turizminin ozon tabakasına olası zararını ve bunun katkısını öngörüyor.
Gaz emisyonları, uzay enkazı, yeniden girişte ısınmalar, uzay turizmi için roket fırlatmalarının etkilerinin ne olacağını tahmin etmeye çalışmak için araştırmacılar tarafından analiz edilen verilerden paylaşıldı.
2019 yılında dünya çapında gerçekleşen 103 fırlatmanın verilerini analiz ederken, atmosferik kimyanın 3D modeli bazı endişe verici veriler gösterdi.
Ayrıca bkz: Elektrik Araba Pillerinin Maliyeti Nedir?
Roket fırlatmalarıyla salınan atıklar, atmosferdeki ısıyı korumada, havacılık endüstrisindekiler de dahil olmak üzere diğer tüm kurum ve gaz kaynaklarının birleşiminden 500 kat daha verimlidir.
Gözlemlenen bir diğer faktör ise, bu kalıntıların roket aşamalarının ayrışması sırasında doğrudan stratosfere salınması ve ozon tabakasını etkilemesidir.
1987’den beri, Montreal Protokolü’nün uygulanmasıyla, ozon tabakasını korumak ve eski haline getirmek için gaz ve kurum emisyonu geniş çapta tartışıldı.
Bu uluslararası anlaşma amacına ulaşmıştır ancak uzay turizmi sektörüne yönelik bir düzenleme olmazsa bu kazanımlarda gerileme olabilir.
Artan yatırımlarla uzay turizmi artık sadece fikir dünyasında değil. SpaceX, Blue Origin ve Virgin Galatic gibi şirketlerin boru hattında oldukça cüretkar projeleri var.
Şu anda emisyonlar ve etkiler minimum düzeyde olsa da, seçkin senaryo nedeniyle, araştırmacılar bundan sonra ozon tabakasının restorasyonu gibi ilerlemelerin önlenmesi için zararların en aza indirilmesi için bir düzenleme oluşturmanın önemini tartışıyorlar.
Kaynak: UCL