Son dönemde oyun geliştiricileri indie yapımların yanısıra platform türüne de odaklanmaya başladı. Metroid oyunu ile hayatımıza giren metroidvania türü tabii ki de en iyi platform ile harmanlanıyor. Bunu bilen EA, Ubisoft’un yolundan gitti ve karşımıza Tales of Kenzera: Zau ile çıktı.
İçindekiler
Tales of Kenzera Zau inceleme
Platform öğelerini mistik konusu ile harmanlayan Tales of Kenzera Zau ortaya ilginç bir karışım çıkarıyor diyebiliriz. Oyun Bantu mitolojisinin zengin dünyasında derin bir maceraya sizleri çekiyor. Zau’nun hikayesi, genç bir şamanın manevi bir yolculukla ölen babasıyla yeniden bağlantı kurma çabalarını anlatırken, geleneksel ve doğaüstü unsurların iç içe geçtiği bir dünyada geçiyor.
Oyun mekaniği açısından, Tales of Kenzera Zau, keşif, bulmaca çözme ve savaşı bir araya getiren metroidvania tarzında bir deneyim sunuyor. Oyuncular, Zau’nun yeteneklerini geliştirmek için Güneş ve Ay maskeleri gibi mistik objeleri kullanarak dünya ile etkileşime geçebiliyor. Bu mekanikler sadece dövüşü değil, aynı zamanda bulmacaları da derinleştirir ve oyuncuların stratejik düşünme yeteneklerini sınıyor.
İki farklı dünyayı bir arada sunma mekaniğini farklı bir şekilde harmanlayan oyun, merak uyandırma ve bulmaca öğeleri ile kendini öne çıkarıyor diyebiliriz.
Zau’nun savaş becerileri, oyuna giriş yaptığı anda dikkat çekiyor. İki ana maske, güneş ve ay, oyunculara yakın dövüş ve menzilli saldırılar arasında hızlı bir şekilde geçiş yapma imkanı sağlıyor. Bu maske değişimi sırasında animasyonlar da maskeye uygun olarak değişiyor, güneş maskesiyle birlikte zarif piruetler yapılırken, ay maskesiyle sarmal hareketler sergileniyor. Zau, bu yetenekleri kullanarak savaş alanında etkileyici anime tarzı enerji patlamalarını sergiliyor ve düşmanlarına karşı güçlü saldırılar gerçekleştiriyor. Ayrıca, saldırılarla elde edilen ruh enerjisi sayesinde daha da güçlenen ve iyileştirici etkilere sahip olan yeteneklerini geliştirebiliyor.
Ancak, savaş sistemi zamanla bazı zorluklarla karşılaşıyor. Daha yüksek zorluk seviyelerinde aynı anda daha fazla düşmanla karşılaşma durumu, tekrarlanan görsel tasarım ve düşman çeşitliliğindeki eksikliklerden dolayı oyuncuları hayal kırıklığına uğratabiliyor. Ancak, patronlarla karşılaşma anları, oyunculara heyecan verici bir meydan okuma sunarken, kaçış ve kovalamaca dizileri de oyun deneyimine çeşitlilik katıyor.
Grafiksel olarak, oyun göz alıcı bir estetiğe sahip diyebiliriz. Platform yapısında olduğu için oyun ekran kartlarını zorlamıyor. 240 FPS’lere kadar akıcı bir oyun deneyimi sunan oyun oldukça güzel görünüyor.
Oyun Bantu kültürlerinden esinlenen sanat tarzı, renk ve canlılıkla dolu bir dünyayı hayata geçiriyor. Karakter tasarımları ve ortamların detayları, oyuncuları oyun dünyasına derinlemesine çekerken, görsel ipuçları da bulmacaları çözme sürecine yardımcı oluyor.
İlginizi Çekebilir: 32 İNÇ 4K 240 HZ OLED MONİTÖR! | MSI MPG 321URX QD-OLED İncelemesi
Oyunun gerçekten parladığı nokta hikaye anlatımı oluyor. Zau’nun hikayesi, bir kayıp, miras ve kurtuluş arayışını anlatırken derin insan temalarını ele alıyor. Bantu mitolojisinin entegrasyonu, oyuncuları hem ritüellerin hem de yaşamın özü üzerine düşündürürken, oyunun hikaye anlatımına önemli bir katkı sağlıyor.
AAA kafasından çıkarak güzel bir işe imza atan EA, umarız bu oyun anlayışını devam ettirir. Bu yıl Prince Of Persia The Lost Crown ile birlikte Tales of Kenzera: Zau yeniden platform oyunlarının sükse yapmasını sağlayacak gibi görünüyor. Ancak artık yeni nesil oyuncular oyundan pek anlamıyor desek yeridir. PoP’un satış rakamları bunu gösteren en açık örnek. Abiiiiğ grafik olsun bam bam olsun diyen yeni nesil oyuncular platform oyunlarını küçük yapım olarak görmekten umarım en kısa sürede vazgeçer. Eğer siz de bu türü merak ediyorsanız Tales of Kenzera Zau ile platforma giriş yapabilirsiniz.