Ripple ve SEC arasında SEC tarafından 2020 yılının son günlerinde başlatılan ve devam etmekte olan kayıtsız menkul kıymet satışı davasında yeni bir gelişme yaşandı. Önceden de bildirmiş olduğumuz üzere ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu (SEC), denizötesi ülkelerdeki düzenleyici kurumlardan Ripple ile ilgili bilgi talebinde bulunmuş, Ripple da bu sürecin durdurulmasını istemişti. Yargıç Sarah Netburn konu ile alakalı bir karar verdi.
Yargıç Sarah Netburn, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun denizötesi ülkelerdeki Ripple ortaklarından bir mutabakat anlaşması yoluyla bilgi talep etmesine onay verdi. Ripple cephesi SEC’in bu bilgi talebinin engellenmesini istemişti. Ancak bu istek Netburn tarafından olumsuz karşılık aldı.
Ripple cephesi SEC’in bu bilgi talebinin, şirketin yabancı iş ortaklarına gözdağı vermek amacını taşıdığını öne sürmüştü. Durumun Lahey Sözleşmesine uymadığı da iddia edilmişti. Ancak Yargıç Sarah Netburn, SEC’in denizötesi ülkelerdeki kurumlardan bilgi talebinde bulunmasının altında kötü bir niyet göremediğini ifade etti:
“SEC taleplerinin, ülkeler arasındaki hiçbir ikili anlaşmanın kapsamını aşmadığını görüyoruz. Hatta mahkemeler çoğu zaman yurt dışı araştırmalarında Lahey Sözleşmesi’nin öncelikli olarak kâle alınması yönündeki önermeleri de reddetmiştir”
Alınan bu karar ile beraber SEC, mahkemeye sunacağı dış kurumlardan toplanan belgelerin mutabakat anlaşması yoluyla elde ettiğini resmi şekilde kanıtlamak durumunda. SEC geçtiğimiz ay bilgilendirme başvurusunda bulunuduğu 3 kurumdan olumsuz cevap aldığını bildirmişti.
Mahkemenin SEC’in denizötesi ülkelerdeki kurumlardan bilgi toplamasını kabul etme kararı, Ripple’ın dava sürecindeki ilk ciddi kaybı oldu. Nisan ayında Ripple’ın SEC’in elindeki XRP, BTC ve ETH ile ilgili belgelerin keşfedilmesi talebi kabu edilmişti. SEC tarafından şirket CEO’su Brad Gralinghouse ve kurucu ortağı Chris Larsen’in banka hesaplarının kayıtlarının incelenmesi talebi de engellenmişti.