McLaren Senna, ismini efsanevi Formula 1 pilotundan alan yeni bir canavar. 24 sene önce mekanik bir arızadan ötürü henüz 34 yaşındayken hayatını kaybeden Brezilya asıllı efsane pilot Ayrton Senna’nın yeri doldurulamaz.
F1 tarihinin en iyilerinden biri olarak kabul gören Senna’nın kaybı sonrasında o zamanki takımı Williams ve aracın tasarımcısı Adrian Newey sıkıntılı bir döneme girmişti. 1988, 90 ve 91 yıllarında önceki takımı McLaren ile üç kez dünya şampiyonu olan efsanenin adı bir kez daha gündemde. McLaren’in bir milyon dolar değerindeki en yeni hiper otomobili McLaren Senna adını taşıyor. 789 beygir gücünde motora sahip araç kendine uygun asfalt arayacak diyebiliriz!
4 litre kapasiteli ve V8 silindirli motorun çift turbodan destek alarak bu derece yüksek güce ulaşacağı ifade ediliyor. Buna rağmen araç rekor derecede hafif ve sadece 1116 kg gelecek. Böylece inanılmaz bir hızlanma elde etmesi bekleniyor ama en yüksek hız ya da 0-100 km/saat hızlanma süresi açıklanmış değil. Araç ilk kez Mart başındaki Cenevre Otomobil Fuarı sırasında sergilenecek ve merak edilen teknik detaylar açıklanacak. McLaren bir önceki hiper otomobili P1’in yerini alacak olan Senna son derece agresif ve kışkırtıcı görünüyor. F1 dünyasında olduğu gibi araçta aerodinamik detaylar ön planda ve yere yapışması sağlanıyor.
İçindekiler
Bu araç hibrit değil
P1 aksine hibrit olmayan Senna aynı zamanda tam anlamıyla klasik bir benzin canavarı. Diğer üreticilerin en yeni modellerini elektrikli ya da hibrit esaslı tanıttığı şu günlerde McLaren’in seçimi klasik içten yanmalı motor olmuş. Maço takılanların aracı olacak McLaren Senna’nın en iddialı noktası birim ağırlık başına düşen beygir gücüyle elde edilen hızlanma. Bu aracı alacakların mutlaka bir yarış pisti yakınında olması ve üyelik akması mantıklı! Zaten Senna adını taşıyan bir hibrit otomobilin aksini sunması beklenemezdi. Firma açıklamasına göre ağırlığı düşürebilmek adına tüm gereksiz detaylar es geçilmiş ve gaz pedalı üzerindeki metal bile özel seçilmiş. Hatta ve hatta direksiyon üzerindeki ek kontrol butonları bile eksik!
Bir diğer eksikse klima olmaması. Sıcak gelirse camı açmanız öneriliyor. :) Fark katacak biçimde cam ayarlama, başlatma ve yere sıfır hale getiren yarış modu gibi butonlar başın üst kısmına, dikiz aynası üzerindeki alana yerleştirilmiş. Toplamda 500 araç üretilecek ve bunların tümü şimdiden satılmış durumda! Olması gerektiği gibi kapılar önden yukarı doğru açılıyor. RCC II adı verilen yarış modunda şasi yere 5 cm yaklaşmakla kalmıyor aynı zamanda hidrolik süspansiyon sistemi de yarış moduna geçiyor. Karbon fiber kullanılarak üretilen MonoCage III esaslı gövdede cam kaplamalı ve yolu gösteren kapılar ilgi çekiyor. Belki de yarış pistinde viraj alırken sınırları zorlama olanağı vermiş oluyor!
McLaren Senna için öncelik aerodinamik başarımda
Karbon seramik alaşımlı özel fren diskleri bir yol aracında görebileceğiniz en gelişmiş çözümlerden biri. Ek olarak Pirelli üretimi P Zero Trofeo R lastikler de araç için özel geliştirilmiş. Tek bir merkezi bijonla kilitlenen jantlar söz konusu. McLaren Senna geliştirilirken tasarımcılardan önce mühendisler göreve çağrılmış. Belirli boyutlar aşılmadan yol tutuş ve hızlanma alanlarında elde edilebilecek en iyi sonuçlara imza atmaları istenmiş. Bu nedenden çok sayıda hava giriş/çıkış kanalı ve kanatçıklar görülebiliyor.
Örnek vermek gerekirse arka kısımda duran üçlü egzoz çıkışı yüksekte ve yukarı bakıyor. Bunun getirisi aracın ön kısmından gelen hava akımını ve arka alttaki yönlendiriciyi rahatsız etmesinin istenmemesi. F1 yarışlarındaki DRS sisteminde olduğu gibi arkadaki kanat hareket ederek yere yapışma basıncını ayarlayabiliyor. Tavandaki özel bacaysa doğrudan motora serin hava pompalıyor. Son derece farklı görünen McLaren Senna bu nedenden ötürü tasarımıyla bazılarının beğenisini kazanmamış olabilir ama çoktan tükenmiş durumda!