29 Mayıs 1453’te fethederek şehrin tarihini köklü bir şekilde değiştiren, bir çağı kapatıp yenisini açan Osmanlı İmparatorluğu, İstanbul’u da adeta dünyaya armağan etti. Bu mistik şehre her yıl katlanarak artan ilgi, bugünlerde neredeyse 20 milyon turiste dayanıp rekor kırdı.
Peki kısa bir soluklanma için hafta sonu geldiğiniz İstanbul’da, vaktinizi nasıl geçirebilirsiniz? Yanıtı bu yazıda.
İçindekiler
Tatilde İstanbul’u Seçmek İçin Sebepler
Bu kadar çok turistin İstanbul’u seçmesinin arkasında elbette bazı mantıklı sebepler var. Bunların başında ise, şehirde turistler için konaklama sorununun bulunmaması geliyor. Otelde konaklamayı sevmeyen, bir apartmanda kalarak şehri yerlisi gibi dolaşmak isteyen biriyseniz İstanbul’da aylık eşyalı kiralık daireler tam size hitap edecektir.
Romantizm
Herhalde 100 kişiye aşkla özdeşleşmiş şehirleri sayın deseniz, en az doksanının aklına İstanbul gelecektir. Gerek deniz kıyısında olması gerek tarihi gerekse de sinema sektöründen hafızamıza kazındığı haliyle İstanbul tam bir aşk şehridir. Bu yüzden şehrin sokaklarında sık sık evlenme teklifi alan hanımefendileri ya da balayı için gelen yabancı turistleri görebilirsiniz.
Spor Şehri
Bu yüzyılda iki kez Şampiyonlar Ligi finali, birer kez de Avrupa Ligi finali ile Süper Kupa finaline ev sahipliği yapan İstanbul, aynı zamanda uzun yıllar Formula 1 takvimine de girmeyi başardı.
Bu şehre geleceğiniz herhangi bir tarihte mutlaka büyük bir spor karşılaşmasını canlı izleyebilirsiniz. Kentte Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray gibi yıldızlarla dolu futbol takımlarına ek olarak, Avrupa basketbolunun en önemli takımlarından Fenerbahçe Beko’nun da olduğunu da unutmayın. Dolayısıyla İstanbul’da aylık eşyalı kiralık daireler bakmadan önce kesinlikle spor takvimine göz atmalısınız. Belki de unutulmaz bir deneyime tribünde tanıklık edebilirsiniz.
Lezzet Turu
Türkiye’ye sadece yemek için gitmek bile gayet mantıklı bir sebeptir. Şehrin hangi bölgesinde olursanız olun, şu lezzetlerin en iyi versiyonuna ulaşabilirsiniz:
- Balık
- Kebap
- Hamur işleri
- Güneydoğu yemekleri
İstanbul’da geçireceğiniz bir hafta sonunda, kilo alıp dönmeye hazır olun!
Tarihi Doku
Sarayları, birçok işgal geçirmesine rağmen mimarisi korunmuş binaları ve caddeleri, Kariye ve Arkeoloji gibi eşsiz müzeleriyle İstanbul, Avrupa’nın en önemli tarihlerinden birini sunmaktadır.
İstanbul tatilinizde çekeceğiniz fotoğraflar, size adeta 19. yüzyıldaymışsınız hissi uyandıracaktır.
İstanbul’da Keyifli Bir Hafta Sonu Rotası
2024 yılı itibarıyla, Türkiye’nin turizm sektörü 61 milyar euro’dan fazla gelir üretti. Bu da ülke ekonomisinin neredeyse %5’ini karşılarken, son 5 yılda %10’luk bir artış anlamına geldi. Bu kadar çok insanın tercih ettiği İstanbul’u bir hafta sonu, makul harcamalarla ziyaret edebilirsiniz. Kısa sürede İstanbul’da yapabileceklerinizi şöyle sıralayabiliriz:
Şehrin Bir Yerlisi Gibi Kahvaltı Yapın
Keyifli bir hafta sonu, ancak güzel bir kahvaltıyla başlar. İstanbul, Avrupa’nın en iyi kahvaltı yapabileceğiniz şehirlerinden birisidir. Bir İstanbullu güne Van kahvaltısı tarzı mükemmel sofralarla ya da simit-çay gibi ayaküstü lezzetlerle başlar. Bunlara çeşitli hamur işleri de eşlik eder. Bu yönüyle Türk kahvaltısı, Fransız mutfağına oldukça benzer. Öte yandan Türk kahvaltısında yumurta kullanımı da bir hayli fazladır.
Şehirde vaktiniz kısıtlı olduğu için, en doğru kahvaltı mekanını aramakla uğraşmayın. Yukarıda söylediğimiz yiyeceklerin tümünü bir arada bulabileceğiniz, fiyat performans açısından da iyi bir restoran olan Kuzguncuk’taki Çınaraltı’nı tavsiye ederiz. Orada bol alternatifli ekmeklerden birini seçip sandviç hazırlatabilir ya da taptaze yumurtalı tabaklar ve kahve eşliğinde güne başlayabilirsiniz. Yaklaşık olarak 300 Lira ödeyerek, günün ilk öğününü güzel bir şekilde noktalayabilirsiniz.
Yürüyüşe Çıkın
Eğer kışın en sert olduğu zamanlarda gitmediyseniz, İstanbul sizi oldukça yumuşak bir iklimle kucaklayacaktır. Her ne kadar küresel ısınma sebebiyle son yıllarda yaz ayları sorunlu geçmeye başlasa da, gayet makul ve dengeli bir hava bulacaksınız.
Hamur işleriyle dolu bir kahvaltı sonrası, bu güzel havadan da faydalanarak şehrin tarih dolu sokaklarında yürüyüşe çıkın.
Hiçbir toplu taşıma kullanmadan bu şehirde birkaç saatliğine yürümek, emin olun hiç ummadığınız kadar iyi gelecektir. Yorulduğunuzu hissettiğiniz anlarda, sık sık karşınıza çıkacak scooterlardan birini kiralayarak, İstanbul sokaklarında bu deneyimi de yaşayabilirsiniz. Bunun için cep telefonunuza markaların uygulamasını indirmeniz gerektiğini ve dikkatle kullanmayı unutmayın!
Küçük Müzeleri Gezin
İstanbul, başta Arkeoloji ve Kariye olmak üzere çok ilgi çeken müzelerine sahiptir. Ancak bu tarz müzeler oldukça büyüktür. Dolayısıyla kısa bir hafta sonu tatili süresince bu müzeler pek cazip değildir.
Onun yerine, turistlerin pek ilgilenmediği müzeleri tercih edebilirsiniz. Bu sayede hem turunuz daha çabuk sonuçlanır hem de bunaltıcı kalabalıktan kaçmış olursunuz. İnsanların büyük kısmı Topkapı veya Dolmabahçe’yi görmeden İstanbul’dan ayrılmak istemediği için bu önerimizi akıl dışı olarak nitelendirebilir. Fakat bunu, daha uzun bir İstanbul seyahatine saklayabilirsiniz.
Emin olun kısa vaktinizi bununla geçirip, birkaç saniyeliğine göreceğiniz Topkapı Sarayı eserleri sizi pek tatmin etmeyecektir.
Butik Kafelere Gidin
Müze gezdiniz, kapalı mekanlarda vakit geçirip yoruldunuz ve şimdi yeniden temiz hava alma zamanı. İstanbul, butik kafe konseptinin Avrupa’daki en iyi temsilcilerinden biridir. Şehrin geniş caddelerine komşu olan, dışarıda oturma alanları bulunan kafelerde öğle yemeği yiyebilir, isterseniz alkol isterseniz de farklı içecekler sipariş edebilirsiniz.
Onlarca farklı seçeneğiniz olsa da yine vakit kaybetmenizi istemeyeceğimiz için, Moda’daki Guten Morgen’i öneririz. Bu şirin kafede yer bulmak için biraz bekleyebilirsiniz ama emin olun hem atmosferi hem de zengin menüsüyle buna değecek.
Son olarak güzel bir haber: İstanbul’un butik kafelerinde, özellikle akşama doğru canlı müzikle karşılaşmaya da hazır olun.
Alışveriş Yapın
İstanbul’a gelmişken Topkapı Sarayı’na gitmemeniz anlaşılabilir ama İstiklal Caddesi’ne gitmemeniz asla! Özellikle yakınları için ufak eşyalar almaktan hoşlanan biriyseniz, bu cadde üzerindeki turistik dükkanlara mutlaka girmelisiniz.
Avrupa’nın en lüks moda markalarını, butik mağazaları, birbirinden şık çanta ve ayakkabıları bulabileceğiniz bu caddeden, bütçeniz doğrultusunda bir şeyler alıp ayrılmanızı tavsiye ederiz. Şehrin en turistik noktası olması sebebiyle fiyatların biraz şişirilmiş olduğunu kabul ediyoruz ancak tamamı orijinal ve özel tasarım ürünlerden birini üzerinizde taşımanın da bir bedeli olacaktır.
Öte yandan merakınız varsa, yine bu bölgede çok şık sanat eserleriyle de karşılaşabilirsiniz. Son yıllarda sanatın herkes için erişilebilir olmasından etkilenen İstanbul’da, nispeten makul fiyatlara bir tablo alarak evinize dönebilirsiniz.
Futbol Maçı İzleyin
Ve İstanbul’un olmazsa olmazı… Şehirde geçireceğiniz iki günün iki saatini mutlaka bir futbol maçına ayırmalısınız. Eğer şanslıysanız bu maç ‘Üç Büyükler’ şeklinde nitelendirilen Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’ın olabilir. Aksi takdirde, Kasımpaşa ya da Eyüpspor’un maçına da gidebilirsiniz. Diğer taraftan İstanbul tatiliniz milli araya denk gelirse, Türkiye Milli Takımı’nın bir maçına gitme şansına da sahip olabilirsiniz.
Galatasaray’ın maçlarına bilet bulmak zor olsa da tatilinizi planladığınız anda araştırmaya başlarsanız, bulma ihtimaliniz vardır. Son çare olarak aracı sitelere başvurup, orijinal fiyatının biraz üzerinde bilet satın alabilirsiniz. Bu aşamada rastgele bir siteye bakıp dolandırılma riskiyle karşı karşıya kalmaktansa, Viagogo gibi güvenilir platformlara göz atmanızı tavsiye ederiz.
Not: Bu makale Blueground katkılarıyla hazırlanmıştır.
tarafından verilmektedir.