Yılın ikinci çeyreğinde en büyük akıllı telefon üreticisi haline gelen Huawei, yaşadığı kısıtlamalardan ötürü bu avantajını sürdüremedi. Pazar payı düşüşe geçen şirket, önümüzdeki yıl yaşayabileceği maddi kaybı telafi edebilmek adına otomobil teknolojilerine yönelebilir!
İlginizi çekebilir: Xiaomi Mi 11, Snapdragon 875 ile gelen ilk telefon olacak!
İçindekiler
Huawei, gözünü Tesla’nın otonom teknoloji tahtına mı dikti?
Analistlerin tahminlerine göre, Huawei’nin yaşadığı tedarik sorunlarının devam etmesi halinde önümüzdeki yıl 50 milyon telefon sevkiyatında kalabileceği belirtiliyor. Bu da markanın pazar payının yaklaşık %75’lik bölümünü kaybetmesi anlamına geliyor. Nikkei Asia’nın raporları ise Huawei’nin gelecek planlarını gözler önüne seriyor. Otonom sürüş başta olmak üzere çeşitli otomobil teknolojileri konusunda ilerleme sağlayan marka, oluşacak maddi kaybın bir bölümünü buradan telafi etmek istiyor.
Aslında Huawei’nin otomotiv sektörüyle ilgilenmesi yeni bir durum değil. Şirket 2013 yılında akıllı araç çözümleri geliştirmek için yeni bir birim kurmuştu. Bu birim; akıllı sürüş, ağ bağlantıları, akıllı kokpit platformu, akıllı elektrik sistemleri ve bulut servisleri şeklinde 5 farklı kategoriye ayrılıyor. Yani Huawei’nin elektrikli otomobil altyapısı için gerekli bütün bileşenlere sahip olduğu düşünülüyor. Huawei başkan yardımcısı Xu Zhijun da geçmişte yaptığı bir açıklamada markanın geliştirdiği teknolojilere dikkat çekerek, “Tesla’nın yaptığı her şeyi biz de yapabiliriz.” ifadesini kullanmıştı. Nitekim HarmonyOS tanıtımında işletim sisteminin HiCar platformuyla beraber otomobillere de gireceği belirtiliyordu.
Şirkete yakın kaynaklardan gelen bilgiler, Huawei’nin geliştirdiği otonom sürüş sisteminin Tesla Model 3’den daha kararlı çalıştığını iddia ediyor. Hatta Çinli elektrikli otomobil üreticisi BYD ile yakın dönemde yapılan işbirliği kapsamında markanın yeni modellerinde Huawei teknolojilerinin denemeye başlanacağı da belirtiliyor.