2021 sezonu için Ferrari ile anlaşma imzalayan Carlos Sainz, yayınlanan bir videoda Ferrari’nin yeni F1 direksiyonunu anlatıyor. Yeni sezondan önce 3 ay boyunca bu direksiyon hakkında eğitim alan Sainz, hala daha eğitimi almaya devam ettiğini söylüyor. Sainz, direksiyonun özelliklerine hakim olmak zor olsa da çok da kötü olmadığını belirtti.
İlginizi çekebilir: Google Kamera Nasıl Kurulur? | Mi Kamera vs GCam
F1, otomotiv dünyasındaki en son ve en üst seviye teknolojierin kullanıldığı bir alan. Hatta orada kullanılan teknolojilerin, gündelik hayatta kullandığımız araçlar için uyarlanmış hallerini farkında olmadan bile kullanıyoruz. Son zamanlarda çıkan otomobillerin radyoları bile 10 yıl içinde büyük bir sıçrama yaşadı. Önceden sadece müzik sistemini kontrol ettiğimiz donanımlar üzerinden artık klima gibi araç donanımlarını bile kontrol edebiliyoruz. Gündelik hayatta bile durum bu haldeyken F1 araçlarının barındırdığı teknolojilerin ne kadar karmaşıklaştığını buradan anlayabiliriz.
F1 araçlarının direksiyonu üzerinde, araç kontrolüne dair neredeyse bütün işlevleri kontrol eden tuşlar yer alıyor. Misal, üstünde “N” yazan büyük yeşil tuşla arabanın vitesi boşa atılıyor. N tuşunun hemen yanında, üzerinde “PC” yazan tuş ile takımınızdan gelen pite giriş komutunu duyduğunuzu onaylayabiliyorsunuz.
İçindekiler
F1 araçlarında da sürüş modları yer alıyor
Artık gündelik araçlarımızda bile yer alan sürüş modları, F1 araçlarında da bulunuyor. Ferrari’nin direksiyonunda ise sürüş modlarını ayarlamak için kullanılan anahtar, üzerinde markanın şahlanan at logosu yer alıyor. Butonu çevreleyen çizelgeye baktığımızda “RACE” ve “BOX” (Box modu, pite girilen esnada kullanılan moddur.) gibi temel işlevlerin yanında birçok mod görmek mümkün. “WU” ile motoru ısıtabilir, “PSH” ile sıralama turlarında araca takviye güç yapabilirsiniz. Bu modlar ile aracın güç aktarım sistemini, araca zarar vermeden en üst performans ile kullanmak hedefleniyor.
Ferrari’nin direksiyonu üzerinde motorun gücünü ayarlayan bir düğme de bulunuyor. Sağ alt tarafta, “ENG” yazan bu düğme ile 1’e ne kadar yakın bir ayarda olursanız, araç o kadar tam güç verme eğiliminde oluyor. Direksiyonun alt kısmında ise lastiklerin ne kadar aşındığını gösteren bir kadran yer alıyor. Malum, lastiklerin F1 için oldukça önemli. Sırf lastiklerdeki sorunlar yüzünden birçok pilotun yarıştan çekildiği, hatta yarışların iptal olduğu bile olmuştu. Ayrıca direksiyondan motor freni, akü kullanımı, lastik tipi seçimi, debriyaj ayarı gibi daha bir çok özellik de kontrol edilebiliyor.
F1 demişken, Türkiye GP’si hakkındaki son durum
13 Haziran‘da yapılması planlanan Türkiye GP‘sinin gidişatı, Türkiye‘nin İngiltere tarafından kırmızı listeye alınması üzerine belirsiz bir hale geldi. Eğer ki yarış yine de yapılırsa takımlar ve pilotları İngiltere’ye döndüğünde iki hafta boyunca karantina altında kalmaları gerekecek. F1 ekibinin karantina sürecinden muaf tutulması durumunda bile yarışın yapılacağına kesin gözüyle bakılamıyor.
İngiltere hükumeti ise böyle bir muafiyetin olmayacağını söylüyor. Bu durumda Türkiye GP’sinin iptal olmaması için tek çıkar yol, İngiliz takımlarının Türkiye GP’sinden sonra İngiltere’ye dönmeden Avrupa’da kalıp, sonraki yarışı beklemeleri. Yani bu olay, takımların tüm ekip üyelerinin 4-6 hafta gibi bir süre boyunca evlerinden ve takım çalışmalarından uzak kalıp, 27 Haziran‘daki Fransa GP‘sine direkt geçmeleri demek oluyor.
Haas takımının patronu Gunther Steiner, “Her türlü senaryo mümkün fakat insanlardan isteyebileceğimiz fedakarlıkların da bir sınırı var. Burada, insanları evlerinden 6 hafta uzak tutmaktan bahsediyoruz. Bu hiç de basitçe karar verilecek bir durum değil. Fakat bir yolunu bulacağız.” dedi
Mercedes AMG takımının patronu Toto Wolff ise, “Stefano Domenicali (F1 CEO’su)’nin doğru bir karar vereceğini düşünüyoruz. Dünyanın herhangi bir yerinde iki haftta boyunca bir otelde karantinada kalmak çok da hoş bir durum değil. Dolayısıyla Domenciali’nin planını bekleyip, ona göre yolumuzu çizeceğiz.” dedi.
Kaynak: Carscoops, tr.motorsport.com