Geçtiğimiz dakikalar itibariyle, Elon Musk, Bill Gates ve Apple’ın Twitter hesapları henüz bir açıklamada bulunmayan kişi ve kişiler tarafından hacklendi. Hesaplara ait erişimin kaybedilmesinin ardından, Bitcoin cüzdanlarına ait hesap bilgilerini içeren paylaşımlar yapıldı.

Saldırganların hesaplar üzerinden, kendi Bitcoin cüzdanlarını paylaşarak “Bana 1.000$ yollamanız halinde, size 2.000$ geri ödeme yapacağım” gibi cümleler paylaştığı görüldü. Son günlerde çeşitli tartışmalar yaratan çift faktörlü doğrulama kullanımının önemi de tekrar anlaşıldı. Haberi yaptığımız sırada, Kanye West, Jeff Bezos gibi isimlerin de hesaplarından aynı paylaşımların yapıldığı bildiriliyor. Yaşanan hack skandalına 30’un üstünde ünlü, finans kuruluşu ve kripto borsası hesabının kurban olduğu bildiriliyor.

İlginizi çekebilir: Sony, yoğun talep nedeniyle PlayStation 5 üretimini ciddi miktarda artırıyor

Yaşanan sorunun hesapları kullanan kişilerle değil, Twitter kaynaklı olduğuna dair derin şüpheler var. Bu denli büyük bir saldırının Twitter sistemlerine zarar vermeden yapılabilmesi imkansız görünüyor. Son dakika bilgilerine göre, 110.000$ dolar değerinde Bitcoin’in saldırganların hesabına aktarıldığı bildiriliyor. İlerleyen dakikalarda haberi güncelleyeceğiz.

Güncelleme

Twitter’ın, yeni tweetler için bazı kelimeleri blokladığı söyleniyor. Buna göre tweetlerimizde saldırganların BTC adres bilgileri gibi detayları paylaşamıyoruz. Halen yeni hesapların saldırıya uğradığı bildiriliyor, Twitter sorunun önüne geçememiş gibi görünüyor.

Gemini hesabını yöneten Winklevoss kardeşler 2FA kullandıklarını belirtti, yani iki aşamalı doğrulama da saldırıların önüne geçememiş.

Doğrudan Twitter kurucularının erişebildiği bir panele ait bilgilerin elde edildiği ve tüm hesapların istenildiği gibi yönetilebildiği söyleniyor.

Bu videoda klasik saat mi, akıllı saat mi sorusunu cevaplandırıp aslında 3-4 yıldır kullandığım akıllı saatlerin hayatıma neler kattığımı anlatacağım.

Klasik saatlerden çok fazla söz etmeye gerek yok, en temel işlevleri tabii ki saati göstermek ve satın alacağınız marka modele göre değişen bir sürü farklı tasarımları var. Genellikle bir klasik saat aldığınızda yıllarca kullanırsınız, ancak günümüzün bu akıllı dünyasına uyum sağlayan bir özellikleri yok tabii ki.

Akıllı saat tarafına geçtiğimizde ise ben biraz kendi yaşadığım deneyimleri anlatmak istiyorum. Ben Gear S3 modeliyle birlikte akıllı saat kullanmaya başladım daha sonra Huawei’nin Watch GT1 ve şimdi de çıktığı günden bu yana Watch GT2 modelini kullanıyorum.

Akıllı saatlerle ilgili en çok sevdiğim konu, onlarca farklı saat kadran tasarımı olduğu için sık sık bu kadran tasarımını değiştirerek sanki her gün farklı bir saat kullanıyormuşum gibi olabiliyor. Örneğin şu an tatildeyiz, daha çok renkli sportif saat kadranlarını tercih ediyorum. Ama İstanbul’da bir davete katılacak olursam giyimimle daha uyumlu olacak daha klasik bir saat kadranını tercih edebiliyorum. Aynı zamanda tabii ki klasik saatlerde olduğu gibi akıllı saatlerde de kadran değişikliği yapabiliyorsunuz.

Tabii ki klasik bir saat ile, akıllı bir saat arasındaki en büyük fark gelen bildirimleri telefonunuzu çıkarmaya gerek kalmadan direkt saat üzerinden görüntüleyebiliyor olmanız. Biliyorsunuz artık akıllı telefonlarımıza bağlı bir şekilde yaşıyoruz ve bizim için önemli olan Instagram, Gmail, WhatsApp, Twitter gibi bir sürü uygulamadan bildirim alıyoruz. Bu bildirimlerin bazıları çok önemli olmuyor, o nedenle saatte ne geldiğini 1-2 saniyede görüp hayatınıza devam edebiliyorsunuz.

Bu arada ilk başta ben saat üzerinden konuşma işini çok da gerekli görmeyenlerdendim. Ancak daha sonra fark ettim ki baya bazen telefonu cebimden çıkarmaya üşeniyorum ve eğer müsait bir ortamdaysam direkt Watch GT2 üzerinden konuşmayı yapıyorum.

Ben ne yazık ki bir ara düzenli olarak gittiğim spor işlerini, pandemi ile birlikte rafa kaldırdım ama; eğer spor yapan biriyseniz veya günde attığınız admı sayısı, uyku verileriniz gibi sağlık istatistikleri sizin için önemliyse, o noktada da akıllı saatlerin tabii ki büyük bir avantajı var.

2021 Mercedes-Benz S-Serisi‘nin prototipleri Almanya‘da, halka açık yollarda görüntülendi. Üzerindeki kamuflajın az olması sebebiyle, tasarıma dair birçok fikir edinmek mümkün.

İlginizi çekebilir: Project Chaos: Komşudan 3000 beygirlik hiper otomobil!

Siyah ve gri olmak üzere iki farklı prototip de ön ve arka kısımda hafif kamuflaja sahip. Yeni S-Serisi ilginçtir ki en az CLS‘ler kadar sportif bir duruşa sahip görünüyor. Haberimize konu olan prototiplerde gizli kapı kolları yer alıyor. Fakat önceden görüntülenen, normal kapı kollarına sahip S-Sınıfı prototipleri de vardı. Buradan yola çıkarak gizli kapı kollarının bir donanım paketine özgü veya bir opsiyon olma ihtimali düşünebiliriz.

Aracın kabininde ise büyük değişiklikler var. İlk dikkat çeken yenilik ise büyük dijital gösterge paneline eşlik eden, dikey olarak yerleştirilmiş 12.8 inçlik bilgi-eğlence ekranı oluyor. En son nesil MBUX yazılımını içeren bu ekran, OLED teknolojisine sahip dokunmatik bir sistem. Ayrıca gösterge panelinde, herhangi bir gözlüğe gerek kalmadan 3D efektler yer alıyor.

Yeni S-Serisi’nde yer alan bu devasa orta ekrandan dolayı, araç içindeki 27 adet düğme ve anahtar araçtan çıkartıldı. Arka koltuktaki yolcu ekranlarında da bir dizi yenilik yer aldığı söyleniyor.

Yeni S-Serisi, MRA II platformunun arkadan çekişli bir haline sahip. Bu mimari ile arka tekerlek direksiyonu özelliği de araçta kendine yer bulacak. Ayrıca araçta Seviye 3 otonom özellikleri, aktif süspansiyonun da dahil olduğu birçok yenilik bulunacak.

Aracın motor seçenekleri henüz belli değil. Fakat 48 V hafif hibrit, plug-in hibrit hatta tam elektrikli bir versiyonun geleceği gibi iddiaların bulunduğunu da belirtelim.

Kaynak: Carscoops