Temel bilgisayar oyunları geliştirerek zaman harcayan biri bile, oyuncuya üstesinden geleceği farklı senaryolar sunmanın çok eğlenceli olduğunu bilir. Ancak oyun tasarımının en zor yönlerinden biri, olasılık kavramını ne zaman ve hangi koşullarda barındıracağını seçmektir.
Rastgele davranışların kanıtı, oyun dünyasının her yerinde bulunabilir. No Man’s Sky gibi macera oyunları, şartlara yönelik oluşturulan galaksilerinden; çevrim içi rulet oyunundaki tekerleğin dönüşüne kadar, algoritmada rastgele sayılar kullanabilir.
İçindekiler
Rastgele algoritmalar olmadan Minecraft olmazdı!
1986 yılına kadar The Sentinel gibi oyunlar, sınırlı bellek kısıtlamalarını aşmak için algoritmik olarak oluşturulan rastgele içerikler kullandı ve bu oyunun selameti için kritik bir öneme sahipti. Minecraft’ı düşünün: Minecraft gibi çarpıcı bir mobil oyunun rastgele oluşturulan dünyaların etkisi olmadan çalıştığını hayal etmek çok ama çok zor.
Elbette, rastgele algoritmalar bazen sorun çıkarabilirler. Bu nedenle problemleri en alt düzeye indirgemek gerekir. Rulet oyunu müdavimleri, tekerleğin rastgele dönüşünde meydana gelecek ağır kayıpları en aza indirgemek için Lucky paroli sistemini kullanır. Hearthstone gibi RPG oyunlarda, şans oranlarının oyuncular lehine dahadüzeye taşınması için sayısız yazılım mevcuttur. Bir RPG oyununda sayılar nihai öneme sahiptir.
Ancak zar atarken kaç geleceğini bilmeniz oyunun tüm zevkini öldürür. RPG oyununda sürekli 20 attığınızı düşünün. Ya da Tetris’de hangi bloğun geleceğini önceden bildiğinizi hayal edin. Bu nedenle rastgele algoritmalar iyileştirilirken, belirli bir seviye korunmalıdır.