BloombergNEF’in son araştırmasına göre, ulaşım emisyonları söz konusu olduğunda ABD dünyanın en büyük kirleticisi. Yalnızca bu yıl Kuzey Amerika’da araçlar tarafından 1.64 gigaton karbondioksit üretilmesi bekleniyor.
Şimdiye kadar, Kuzey Amerika elektrikli otomobillerin benimsemede yavaş kalmıştı. Çin, elektrikli otomobil satışlarını küresel pazar payının %56’sını devralırken, bu yılın ilk yarısında Avrupa, %28 ile ikinci sırada yer aldı. Almanya sadece 3 yılda elektrikli araç pazar payında %3’ten %26’ya sıçradı, aynı dönemde İngiltere %2,2’den %24’e çıktı ve Fransa elektrikli araç pazar payında %2,8’den %21’e çıkmayı başardı.
ABD’deki eski teşvik politikası uyarınca, satılan tüm elektrikli arabaların yalnızca %31’i 7.500 dolarlık vergi kredisi almaya hak kazanırken, IRA kanunu bu sayıyı %64’e çıkarıyor. Buna revize edilmiş yakıt ekonomisi düzenlemelerini eklersek elektrikli otomobil pazarının ciddi şekilde olumlu kazançlar göreceğini söyleyebiliriz.
IRA kanunu ABD’de, ticari araç alıcıları için daha fazla teşvik getirdi. Yerel batarya üretimi yapmak isteyen şirketler için büyük teşvikler var ve dünyanın dört bir yanından otomobil üreticilerinin, araçlarının rekabetçi kalabilmesi için üretimi ABD’ye getirmekten başka çaresi kalmıyor.
Ulusal elektrikli araç şarj ağına harcanmak üzere 5 milyar dolarlık bir fon ayrıldı. 15 pil fabrikasının planları, bu projelere taahhüt edilen 40 milyar dolarlık yatırımla şimdiden sunuldu. 50 eyaletin tümü, şarj ağlarını kurma planlarını çoktan onayladı.
BloombergNEF, ABD elektrikli araç pazarının 2030 yılına kadar en az %20 daha hızlı büyüyeceğini tahmin ediyor.