İçindekiler
SSD’lerle ilgili kafa karıştıran teknik terimlerden korkmayın. Aslında hepsini anlamak oldukça kolay.
Belki de son dönemde PC deneyimini bir adım ileriye taşıyan yegane bileşen SSD oldu. Mekanik disklere oranla çok daha hızlı bir performans vadeden SSD’ler hem bilgisayarınızın açılış süresi hem de uygulamaların performansında ciddi bir artış sağlıyor. Bir zamanlar satın almak için bir çuval para dökmemiz gereken SSD’ler nihayet yaygınlaştı ve artık kapasite olarak çok açılmazsanız rahatlıkla bir SSD modelini satın alabiliyoruz. Ancak eğer bir teknoloji geek’i değilseniz SSD alırken nelere dikkat etmeniz gerekeceğini veya sözü edilen terimlerin ne anlama geldiğini bilmeyebilirsiniz. Biz de hazır bu kadar SSD satışları artmışken SSD satın almadan önce karşılaşabileceğiniz bazı terimleri açıklayalım istedik.
Bir SSD’nin form faktörü onun fiziksel yapısını temsil eder. Aslında terim olarak baktığınızda sadece SSD’ler için değil birçok farklı bileşen için de kullanılan bir terimdir. Bir SSD alırken form faktöre dikkat edilmesinin sebebi o SSD’nin bilgisayarınıza sığıp sığmayacağını anlamak içindir. SSD’ler genellikle aynı laptop HDD’lerinde olduğu gibi 2.5 inç form faktörüne sahip olurlar. Masaüstü PC tarafında ise 3.5 inç boyutunda nispeten daha büyük HDD’ler görürüz. Bir SSD kendi boyutuyla 3.5 inç olmaz, ama kılıf ve adaptör yardımıyla istenirse 3.5 inç’e uyumlu hale getirilebilir.
IOPS
Konu performansa gelince bir SSD’nin IOPS değeri büyük önem taşıyor. “Eye-ops” şeklinde telaff uz edilen bu değer saniyedeki girdi/çıktı işlemini ifade eder. Özetle IOPS değerinin yaklaşık olarak rastgele veri paketlerini ne kadar çabuk okuyabildiği veya yazabildiğini gösterdiğini söyleyebilmemiz mümkün. Dolayısıyla daha yüksek IOPS değeri her zaman daha iyidir. Ancak bu noktada IOPS’un sıralı okuma ve yazma hızlarıyla karıştırılmaması gerektiğini unutmayın. Sıralı okuma yazma hızları SSD’nin belirli bir lokasyondaki büyük veriyi ne kadar çabuk okuyup yazdığını belirtir ki, burada da aynı şekilde yüksek rakamlar her zaman daha hızlı anlamına gelir.
MTBF
“Mean Time Between Failures”ın kısaltması olan ve Türkçe’ye “Hatalar arası zaman dilimi” diye çevirebileceğimiz bu değer aslında temel olarak SSD’nizin ne kadar uzun ömürlü olacağını söyleyen bir değerdir. Üreticiler ürettikleri SSD modellerinde yer alan bileşen ve teknolojilere göre bir test yapar ve bunu MTBF cinsinden tüketicilerine belirtir. SSD’lerin MTBF değerleri HDD’lere oranla çok daha yüksektir. Örneğin bir HDD modelinde bu değer 300 bin saat iken, SSD tarafında 1 milyon saat değerini rahatlıkla görebiliyoruz.
Kontrolcü
Adından da anlayabileceğimiz üzere SSD’lerde yer alan kontrolcü bir beyin görevi görerek yazma, okuma ve hesaplama gibi işlemleri gerçekleştirir. Kontrolcüler SSD modelleri arasındaki farkın en önemli oyuncularından olmasına karşın son kullanıcılar bu yönde pek bilgiye ulaşamazlar. O nedenle biz de size bir SSD modeli tercih ederken teknik özelliklere ve vadedilen okuma yazma hızlarına bakmanızı tavsiye ediyoruz.
SLC, MLC veya TLC
NAND fl ash bellekler kendi içlerinde SLC (single-level cell), MLC (multi-level cell) ve TLC (triple-level cell) olmak üzere üçe ayrılıyor. Teknik bilgilere boğulmadan aralarındaki farkı basitçe anlatmak gerekirse, SLC daha stabil ama daha pahalı; MLC ise daha bütçe dostu ancak veri hatalarına daha yatkın diyebiliriz.Ayrıca genellikle MLC’nin SLC’den daha yavaş olduğunu görürüz. TLC ise hem SLC’ye hem de MLC’ye göre daha yenidir ve en bütçe dostu seçenek olmasına rağmen veri hatalarına en yatkını olandır. Eğer kafanız karıştıysa bu farklılıkları şöyle özetleyebiliriz. Kapasite ihtiyacınız varsa TLC, güvenilirlik ihtiyacınız varsa SLC, her ikisinden de biraz diyorsanız MLC en uygunu olabilir.