En çok bilinen maket-modelleme şirketlerinden biri olan LEGO, geçtiğimiz günlerde Uluslararası Uzay İstasyonu(ISS)‘na ait setini duyurdu.  LEGO ise bu model setinin çıkışını kutlamak adına bir meteoroloji balonuna konularak gerçek ISS‘e doğru, olabilecek en yakın konuma yani Stratosfer’e gönderdi.

İlginizi çekebilir: Netflix, The Witcher’ın izlenme verilerini açıkladı

An out-of-this-world building experience is coming! 🌙⭐️ The LEGO International Space Station is available February 1st! https://t.co/DZwnyE12EN pic.twitter.com/rcNGTeqC2H

— LEGO (@LEGO_Group) January 21, 2020

LEGO tarafından yapılan açıklamaya göre, bu set geliştirilirken NASA uzmanlarından da yardım alınmış. Neredeyse her gün farklı bir görünümde olan ISS‘in son hali nasıl olacağı belli olmadığı için bu set, gerçeğinin ana modülleriyle ele alınmış hali diyebiliriz. Mini ISS birçok dikkat çekici ayrıntıya sahip. Örneğin aracın enerjisini üretmesini sağlayan sekiz adet devasa güneş paneli ve astronotların uzay yürüyüşlerini yapmak için çıktıkları vakumlu kapıyı bile göstermeyi ihmal etmemişler. Ayrıca sette ISS‘e kargo ve astronot trafiğini sağlayan, Rus Soyuz Kapsülü‘ne ve diğer araçlara göndermede bulunan bir uzay mekiği de var.

Fakat mini ISS‘te bulunan bazı ayrıntılar, gerçek ISS‘te güncel olarak bulunmayabiliyor. Örneğin sette bulunan, 2000’li yıllara kadar kullanılan ve ISS‘e kenetlenebilen uzay mekiğinin programı 2011’den itibaren askıya alınmış vaziyette.  Yani bu mini ISS seti sizi zamanda yolculuğa çıkartacak da diyebiliriz.

Ayrıca LEGO son zamanlarda, uzay içerikli setlerinin sayısını arttırdı. İnsanlığın aya ilk ayak basışına görev alan efsanevi Saturn V roketi ve Apollo mekiğinden, Space X‘e ait roketler ve kapsüllere kadar bir çok aracı barındıran geniş bir koleksiyona sahip.

ISS LEGO seti 864 parçadan oluşuyor ve 1 Şubat‘ta satışa çıkacak. Yaklaşık 70 $‘lık bir fiyat etiketine sahip set, 90’lı yılların başında 87 milyar $’dan fazla yatırım yapılan ISS‘in kendisine kıyasla daha ulaşılabilir duruyor.

Almanya, 5G için Huawei‘ye güveniyor. Almanya İçişleri Bakanı, Çin devi Huawei olmadan 5G mobil ağını kuramayacaklarını belirtti. Amerika’nın baskılarına rağmen, Almanya Huawei ile çalışma konusunda kararlı.

İlginizi çekebilir: Huawei P40 Pro PE kamera detayları belli oldu!

Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Almanya’nın olası bir sabotajı önlemek için yerel olmayan hizmetlere katı kurallar uyguladıklarını, ancak bunun bir yasak anlamına gelmediğini belirtti. Seehofer, bir ürünün zarar verme ihtimali yüzünden yasaklanması fikrine karşı olduğunu konuşması sırasında dile getirdi. Seehofer, Çinli şirketlerin yasaklanmasının, kendilerine 5-10 yıl arası bir hız kaybına mal olacağını açıkladı.

Amerika, Huawei’nin yasaklanması konusunda baskılar yapsa da Avrupa Devletleri buna pek yanaşmıyor. Birleşik Krallık başbakanı Boris Johnson, Amerika’nın istediği yasağın düşünülebilir duruma gelmesi için öncellikle iyi bir alternatif önermesi gerektiğini belirtiyor. Britanya’daki en büyük 2 telekom şirketi BT ve Vodafone da Huawei’nin yasaklanmamasından yana görüş belirtmiş durumda. Vodafone, daha önce yaptığı açıklamada, olası bir Huawei yasağının ciddi bir mali zarar getireceğini, aynı zamanda da 5G hizmetinin sunumunda ciddi ölçüde yavaşlamaya neden olacağını belirtmişti.

Amerika’nın iddialarının aksine, Avrupalı ülkelerden Huawei konusunda Amerika’nın iddia ettiği güvenlik problemine dair olumsuz düşünceler bulunmuyor. 5G‘nin yavaş yavaş hayatımıza dahil olacağı yakın dönemde, ülkelerin politikalarında bir değişiklik olmayacak gibi gözüküyor….

Pilde yeni dönem, Lityum Sülfür. Lityum Sülfür piller ile telefonların pil sürelerinde büyük gelişimler bekleniyor. Karbon emisyonunu azaltma çabasıyla beraber, yeni pil tasarımları da farklı teknolojierle beraber ilerleme gösteriyor.

İlginizi çekebilir: Huawei, 2019’da 240 milyon akıllı telefon satışı yaptı

Avustralya’nın Monash Üniversitesi, yaptığı çalışmalar sonucunda bugüne kadarki en verimli Lityum Sülfür pili geliştirdiğini iddia ediyor. Bu pille, bir telefonun 5 gün boyunca hiç şarj edilmeden çalışabileceği iddia ediliyor. Ayrıca Üniversite’deki araştırmacılar, bu pil teknolojisi ile elektrikli araçların da 1000 kilometre menzile sahip olabileceğini söylüyorlar Lityüm Sülfür pil teknolojisinin maliyetinin düşük olması, kolay üretilebilir olması, yüksek performansı hem satıcıyı hem de tüketiciyi memnun edecek gibi gözüküyor.

Pili geliştiren ekip, yeni piller için standart lityum iyon pilde kullandıkları malzemeleri kullandılar. Kükürt katotlarının tasarımında yaptıkları değişikliklerle pilin performans ve stabilitesini artıran ekip, yeni pille öncekilerin 4 katı verimliliğe ulaşmış durumda. Bu yeni teknolojisi dünyanın birçok ülkesinden yatırımcıların da ilgisini çekmiş durumda.

Ürettikleri pilin patentini de alan ekip, belki de önümüzdeki dönemde laptoptan tablete, akıllı telefondan elektrikli araçlara kadar birçok ürünün kaderini değiştirdi…