Feels özellikle son dönemlerde oldukça popüler olan flört uygulamalarından biri. Aynı zamanda bildiklerimizden oldukça farklı bir tarza sahip. Yaratıcılık ve hayal gücünüzle yönetebildiğiniz bir hesaba sahisiniz. Sağlıklı ve baskısız etkileşimler sunmayı amaçlıyor. Feels, sağa sola kaydırmalı klasik flört görünümü sunmuyor. Bunun yerine hikaye kartlarından oluşan bir profil karşımıza çıkıyor.

Her şeyden önce artık çoğu sosyal medya uygulaması birbirinden izler taşıyor. Temelinde buluşma–flört uygulaması olarak görünse de kullanım tarafında Feels farklılıklar sunuyor. Bunlardan en önemlisi Instagram ve Tinder’da gördüğümüz kaydırmalı profil geçişleri tarafındaki farklılıklar. TikTok ya da Snapchat tarzına daha çok benzeyen uygulama şu ana kadar 100.000 kullanıcıya ulaşmış durumda. Odak noktası olarak Fransız pazarı olsa da uygulama daha geniş bir piyasayı hedefliyor.

Bu haberi de sevebilirsiniz: ELON MUSK:Gerçek bir Tony Stark! | İZ BIRAKANLAR #1

reklam

Farklı hissettiren uygulama Feels

Kendisini “buluşma karşıtı uygulama” olarak şekillendiren Feels temelinde bir flört uygulaması. Profillere tepki verebiliyorsunuz ve elbette sohbet edebiliyorsunuz. Elbette kafanıza uygun bulduğunuz insanlarla randevuya çıkabilmeniz mümkün. Buradaki fark Feels’in uygulama arayüzünde yatıyor. Fotoğraflar, videolar ve önceden yazılmış sorulara verilen yanıtlardan oluşan bir profiliniz olacak. Ekranın sol veya sağ tarafına dokunarak bir profile göz atabileceksiniz. Henüz fotoğraf ve video tarafında yeterince düzenleme aracı olmasa da yakın zamanda bu sorun aşılabilir.

Hala profiller arasında geçiş yapmanız gerekiyor ancak kaydırma şeklinde değil. Farklı bir animasyon bizleri karşılıyor. Premium abonelik tarafında ise 9.49$ gibi bir fiyatla karşımıza çıkıyor. Bu tarz bir uygulamanın popülaritesi kullanımına doğrudan etki ediyor. Ne kadar fazla kullanıcı olursa o kadar fazla yeni insan kazanabiliyor.

Rakiplerine göre şansı var mı?

Tinder, Bumble v Hinge gibi çok köklü rakiplere sahip olsa da Feels hem farklı tarzıyla hem de bulunduğu pazar itibariyle geleceği hedefliyor. Şu anda yalnızca iOS platformu üzerinde kullanıma açık olan uygulama yakın zamanda Play Store üzerinden de kullanılabilecek. Diğer yandan Tinder bu uygulamalar arasında en popüleri ve en çok duyduğumuz uygulama. Günde 1.6 milyar Tinder kaydırma işlemi yapılıyor ve yaklaşık 20 milyar eşleşme oluyor. Uygulama marketi istatistiklerine baktığımızda ise Premium hesap olarak yine üst sıralarda karşımıza çıkıyor. En çok Amerika’da kullanıcısı bulunuyor. 10 milyar $ üzerinde şirket değeri var ve ana şirketi olan Match Group 18.6 milyar $ değeri geçmiş durumda. Tüm bu istatistiklere baktığımızda Feels’in girdiği pazarın ne kadar büyük olduğu ortaya çıkıyor. Rekabet elbette kaçınılmaz. Rakiplerinizden farklı şeyler sunduğunuz ve kullanıcıların ilgisini çektiğiniz takdirde başarı kaçınılmaz oluyor.

Pandemi dönemiyle birlikte insanlar bu tarz uygulamalara eskiye göre daha sıcak bakmaya başladı. Bu durum yakın zamanda daha fazla randevu ve flört uygulaması göreceğimiz anlamına geliyor.

Geçtiğimiz günlerde, Facebook’un 530 milyon adet kişinin hesabının verilerini sızdırdığı haberleri büyük bir tepkiyle ortaya çıkmıştı. Facebook’un bu büyük güvenlik açığının ardından kullanıcılar, Facebook’u en güvensiz sosyal medya uygulaması olarak görmeye başladı. Ancak Facebook’un ardından LinkedIn’in çok daha büyük bir sızıntı verdiği ortaya çıktı. CyberNews’in yakın zamanda paylaştığı rapora göre 500 milyon LinkedIn kullanıcısının hesabı forumlarda satışa çıktı. LinkedIn’i hacklediğini iddia eden kişi 2$’a 2 milyon kişinin hesabını örnek olarak paylaştı. Ayrıca yaptığı açıklamada bu bilgileri parça parça satacağını da duyurdu.

İlginizi çekebilir: Realme 8i, ekran özellikleri ve yonga setiyle ortaya çıktı!

Daha fazla LinkedIn hesabı hacklenmiş olabilir mi?

LinkedIn hesaplarının satışa çıkmasının ardından benzer forumlarda bazı kullanıcılar bu konuyla ilgili paylaşımlar yaptı. Bahsi geçen forumun bir başka kullanıcısı ise 500 milyondan daha fazla kişinin bilgilerinin sızdırıldığını açıkladı. Ayrıca 827 milyon kullanıcının hesabını 7000$’dan satışa çıkaracağını duyurdu. Ancak bu değer, LinkedIn kullanıcılarının sayısını (yaklaşık 740 milyon kişi) aştı. Bu nedenle bu verilerin içinde eski ve silinen kullanıcıların verilerinin de olduğu tahmin ediliyor.

reklam

Bilgisayar korsanları, bu verileri 7 ayrı gruba ayırdı. Önceki paylaşımı yapan bilgisayar korsanının verisine ek olarak 327 milyon yeni kullanıcı sızıntısı olduğu ortaya çıktı. Küresel kullanıcılar, ABD kullanıcıları gibi çeşitli veri paketleri bu satış listelerinde mevcut. Bu veriler, ayrı ayrı değil sadece gruplar halinde satın alınabiliyor. Hacklenen LinkedIn hesapları, pek çok farklı yöntem ile elde edilebiliyor. Popüler bir güvenlik firması olan eSentire’nin yaptığı açıklamada bu yöntemlerin en popülerinden birinin Golden Chickens olduğu ortaya çıktı. Bu yöntemde bilgisayar korsanları, LinkedIn profillerindeki bilgilere göre sahte iş teklifleri yolluyorlar. Bağlantının kurulmasının ardından bunu diğer bağlantılarda da uygulayıp zincirleme bir şekilde verileri çalıyorlar.

Sızdırılan ve hacklenen LinkedIn hesaplarının aksine bu korsanlar, yolladıkları ilanlarda .zip formatında dosyalar gönderiyorlar. Karşı taraftaki kullanıcı bu dosyayı açtığında ise bilgisayarına yollanan truva atı ile bütün bilgilerini korsanlara teslim etmiş oluyor. Ardından da bu bilgiler bir yerde toplanıp satışı gerçekleştiriliyor. Yaşanan hacklenme olaylarının ardından pek çok kullanıcı endişe duyuyor. Bu durumda, yapılması gereken tek şey sosyal medya platformlarına her bilgiyi vermemek. Ayrıca tanınmayan kişilerden gelen dosyaları da olabildiğince açmamak gerekiyor.

LinkedIn’in sahibi Microsoft bu konuda hangi açıklamayı yaptı?

Hacklenen LinkedIn hesaplarının ardından LinkedIn’in sahibi Microsoft bir açıklama yaptı. Microsoft, “Milyonlarca insan her gün iş aramak ve başvurmak için LinkedIn’e giriş yapıyor. Sohbet ettiğiniz işe alım görevlilerinin kim olduklarını söylemesi ve heyecan duyduğunuz işin gerçek ve özgün olduğunu bilmek önemlidir. Bizler, LinkedIn’in hiçbir yerinde dolandırıcılık faaliyetlerine izin vermiyoruz. Sahte hesapları ve hileli ödemeleri tespit etmek için otomatik ve manuel savunmalar kullanıyoruz. Politikalarımızı ihlal eden tüm hesaplar ve iş ilanları sitemizden engellenir.” şeklinde açıklamasını paylaştı.

Clubhouse çıktığı günden bu yana sosyal medya dünyasının bir numaralı ilgi odağı olmaya devam ediyor. Hatta, bu ilginin sadece kullanıcılar tarafından olmadığını da söyleyebiliriz. Öyle ki, tüm sosyal medya devleri bir süredir Clubhouse’un bir benzerini kendi bünyesinde oluşturmanın yarışında. Twitter, ‘Spaces’ ile yavaş yavaş bunun başarmanın eşiğinde. Fakat, Facebook tarafından benzer bir uygulama geliştirmek istediği dışında bugüne kadar  çok ses çıkmamıştı. Ancak bugün gelen haberler gösteriyor ki, Facebook, yeni bir uygulama geliştirmek yerine Clubhouse’u kendi platformuna dahil etme niyetindeymiş. Hem de bu amacına düşündüğümüzden çok daha yakınmış….

Hazır konumuz uygulamalarken, sizler için özenle hazırladığımız telefon aksesuarları listemizi paylaşmak isteriz!

Clubhouse kopyaları listesine Facebook da dahil oluyor

Görünüşe göre, Facebook’un Clubhouse kopyası beklediğimizden çok daha hızlı geliyor. Hem de yeni bir platform yerine bir Facebook özelliği olarak. Yazılımcı Alessandro Paluzzi, Facebook’un mobil uygulamasının kodlarında Clubhouse benzeri bir özellik keşfetti. Tabi, bu özellik an itibariyle normal kullanıcıların erişimine kapalı. Paluzzi’nin keşfettiği bu özelliğin adı ise “Live Audio”.  Bu yeni özellik Facebook uygulmasında şu şekilde gözükmekte:

reklam

Bu haberi de sevebilirsiniz: ANDROID İÇİN CLUBHOUSE! Houseclub uygulamasını denedik

Palazzi’nin iddiasına göre bu yeni Clubhouse benzeri özellik halihazırda Facebook’ta bulunan ‘Messenger Rooms’ bölümüne eklenecek. Açıkcası, Facebook’un bu yeni özelliğinin çalışma prensibi de Clubhouse ve Twitter Spaces ile çok benzer. “Live Audio” bölümünde bir oda oluşturup, istediğiniz kişileri bu odaya davet edebileceksiniz. Hatta, bu davet etme işlemi için birkaç seçeneğiniz olacak. Bu işlem; bir Facebook gönderisi, Facebook Messenger’da direkt link ya diğer sosyal medya platformlarında bir direkt link aracılığıyla yapılabilecek. Ayrıca, tıpkı yine Clubhouse gibi, kullanıcıların konuşmacı veya dinleyici şeklinde ayrılacağını da belirtelim. Son olarak, yukardaki uygulama içi görsellerin henüz özelliğin beta aşamasına ait görüntüler olduğunu da ekleyelim. Son kullanıcıya sunulan arayüz çok büyük ihtimalle bundan farklı olacaktır. Bakalım, Facebook’un bu sefer ki “ilham alma” macerası nasıl sonlanacak…

Kaynak: TechCrunch, 9To5Mac