Redington Türkiye’nin, distribütörü olduğu siber güvenlik ve veri koruma çözümleri üreticisi Commvault ile birlikte gerçekleştirdiği araştırma, işletmelerin siber tehditler ve olası felaket senaryolarına karşı yeterince hazırlıklı olmadığını ortaya koyuyor. Commvault ise bu noktada sunduğu çözümlerle, veri yönetimindeki eksiklikleri gidermeye yönelik kritik öneriler sunarak işletmelere güçlü siber koruma, sürdürülebilirlik ve stratejik içgörüler sağlıyor.
Teknoloji distribütörü Redington Türkiye, dağıtımını üstlendiği siber güvenlik ve veri koruma üreticisi Commvault ile gerçekleştirdiği araştırmanın sonuçlarını açıkladı. 500’den fazla çalışanı olan büyük ölçekli şirketlerin katıldığı araştırma, kurumların veri yedekleme, arşivleme ve felaket kurtarma stratejilerinde önemli gelişim alanları olduğunu ortaya koyuyor.
İşletmelerin mevcut durumunu ortaya koyan ve belirli bir örneklem üzerinde yapılan bu araştırma, gelecekte siber güvenlik alanında hangi yatırımların öncelik kazanması gerektiğine dair değerli içgörüler sunuyor..
“Katılımcıların yüzde 50’si veri yedeklerini tek bir lokasyonda tutuyor.”
Katılımcıların büyük çoğunluğu verilerini yedeklese de, yüzde 50’si bu yedekleri tek bir lokasyonda tutuyor. Olası bir siber saldırı veya felaket durumunda kesintisiz erişim sağlamak için çoklu lokasyon stratejisi kritik öneme sahip. Ayrıca, katılımcıların yalnızca yüzde 30’u ayda bir veya daha sık geri dönüş senaryolarını test ediyor. Bu da iş sürekliliği planlarının etkinliği konusunda ciddi soru işaretleri doğuruyor.
“Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 40’ı, bulut ortamındaki verilerini yedeklemiyor.”
Bulut hizmetlerini kullanan şirketlerin yüzde 40’ı, bulut ortamındaki verilerini yedeklemiyor. Bulut sağlayıcılar altyapıyı yönetiyor olsalar da, veri güvenliği ve yedekleme sorumluluğunun müşterilere ait olması nedeniyle bu eksiklik, veri kaybı veya fidye yazılımı saldırıları gibi olumsuz senaryoların ortaya çıkma riskini artırıyor.
Araştırma sonuçlarına göre katılımcıların sadece yüzde 45’i, yedeklerini değiştirilemez (immutable) ortamlarda saklıyor. Yedekleme öncesi veri taraması yaparak verilerin sağlamlığını kontrol edenlerin oranı ise yüzde 25’te kalıyor. Geri kalan yüzde 75’lik kesim ise, yedekleme sistemlerinin sunduğu veriyi olduğu gibi depoluyor. Bu durum, bozulmuş veya zararlı yazılımların bulaştığı verilerin yedeklenme riskini artırıyor.
Commvault Türkiye Ülke Satış Müdürü Faruk Çalışkan, veri güvenliği ve yedekleme stratejilerinde iyileştirmeler yapılması gerektiğine dikkat çekerek, “Yapılan araştırma, veri güvenliği ve yedekleme stratejilerinde acil iyileştirmeler yapılması gerektiğini net bir şekilde ortaya koyuyor. Commvault olarak, kapsamlı veri yönetimi ve felaket kurtarma çözümlerimizle şirketlerin bu alanlarda güçlü bir duruş sergilemelerine destek oluyoruz. Özellikle çoklu lokasyonlarda veri yedekleme, değiştirilemez (immutable) yedekleme teknolojimiz , izole (air-gapped) güvenli yedeklerimiz ve otomatik veri tarama özelliklerimiz sayesinde, işletmelerin veri bütünlüğünü korumasına ve siber saldırılara karşı dirençli hale gelmesine yardımcı oluyoruz. Müşterilerimizin operasyonel sürekliliğini sağlamak ve sürdürülebilir bir dijital dönüşüm gerçekleştirmelerine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz” dedi.
Hibrit altyapılara olan yatırımın artması öngörülüyor
Yapılan araştırma, büyük şirketlerin yüzde 64’ünün uygulamalarını hâlâ kendi veri merkezlerinde çalıştırdığını, sadece yüzde 30’unun ise hibrit modele geçtiğini gösteriyor. Hibrit altyapıların sunduğu esneklik ve maliyet avantajlarına rağmen benimsenme oranının düşük olması, dijital dönüşüm süreçlerinde şirketlerin temkinli bir yaklaşım sergilediğini ortaya koyuyor. Özellikle küresel rekabetin giderek daha fazla hibrit altyapıları standart haline getirmesi beklenirken, bu oranın önümüzdeki yıllarda önemli ölçüde artması öngörülüyor.
Redington Genel Müdürü Cem Borhan, Türkiye’deki şirketlerin veri yedekleme konusunda henüz olgunlaşma sürecinde olduğunu vurgulayarak, “Yapılan araştırma, şirketlerin veri yedekleme ve güvenlik stratejilerinde henüz olgunlaşmamış bir süreçte olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu tablo, veri yönetimi ve güvenliği konusunda yalnızca teknolojik yatırımların değil, aynı zamanda kurumsal farkındalığın da artırılması gerektiğini vurguluyor. Redington Türkiye ve Commvault iş birliğiyle sunulan çözümler, şirketlere hem operasyonel süreklilik hem de siber direnç kazandırarak bu açıkları kapatmayı hedefliyor” dedi.
Siber güvenlik alanında ciddi riskler bulunuyor
Araştırmaya katılan şirketlerin yüzde 75’inin felaket kurtarma altyapısına sahip olmasına rağmen, bu sistemlerin düzenli olarak test edilmediği görülüyor. Geri dönüş senaryolarının simülasyonu, olası aksaklıkları önceden tespit etmek için kritik önem taşıyor.
Araştırmanın bir diğer önemli bulgusu ise; şirketlerin yüzde 26’sı, fidye yazılımlarına karşı standart yedekleme dışında herhangi bir önlem almadığını belirtiyor. Öte yandan, yedeklerin değiştirilemez (immutable) ortamlarda saklanması (yüzde 46) ve veri taraması yapılması (yüzde 25), siber saldırıların etkilerini azaltmada kritik bir rol oynuyor.
Yapılan araştırma, şirketlerin veri yedekleme ve güvenlik stratejilerinde henüz olgunlaşmamış bir süreçte olduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu tablo, veri yönetimi ve güvenliği konusunda yalnızca teknolojik yatırımların değil, aynı zamanda kurumsal farkındalığın da artırılması gerektiğini vurguluyor. Redington Türkiye ve Commvault iş birliğiyle sunulan çözümler, şirketlere hem operasyonel süreklilik hem de siber direnç kazandırarak bu açıkları kapatmayı hedefliyor.
Araştırma, işletmelerin sürdürülebilirliği için veri güvenliğinin bir “zorunluluk” olduğunu bir kez daha hatırlatıyor: Doğru strateji ve teknolojiyle, felaket senaryoları öncesi harekete geçmek mümkün.
tarafından verilmektedir.