Akıllı telefon alırken hangi özelliklerin, ihtiyaçlarımız için ne kadar önemli olduğunu anlamak cebimizden daha az para çıkmasına yardım edecektir. Eğer piyasadaki en pahalı telefonu almak yerine ihtiyacınız olan cihazı almak istiyorsanız, ipuçları yazımızda.
Akıllı telefon denince son zamanlarda akıllara hemen iPhone geliyordu. iPhone’dan önce ise akıllı telefonun tanımı BlackBerry’ydi. Fakat son bir yılda akıllı telefon denince akla hep Android’li modeller geliyor. Google’ın başarılı işletim sistemi, Android 4.1 Jelly Bean ile birlikte iOS seviyesinde akıcılığa kavuştu ve kullanıcılar da bu akıcılığa olumlu tepki verdiler.
Şu anda aslında alacağınız cihazdaki en önemli seçim kriteri işletim sistemi. iOS, Android, BB OS, Windows Phone 8, MeeGo, Symbian, Bada ve Linux tabanlı akıllı telefon işletim sistemleri arasında popüler olanlarsa sadece iOS ve Android. BlackBerry OS ve Windows Phone ise şimdilik kovalama halindeler.
İşletim sistemi seçimi
İşletim sistemi aslında cep telefonu tercihi konusundaki en önemli kriter. Bunun sebebi de iOS ya BlackBerry OS gibi işletim sistemlerini tercih ediyorsanız, almanız gereken ürünler belli: iPhone ve BlackBerry. Fakat Windows Phone 8 ya da Android’i tercih ediyorsanız, işte o zaman önünüzde çok sayıda ürün ve seçim şansı oluyor.

Android 4.0’ı 512 MB RAM’e sahip bir cihazla kullandığınızda işkence çekeceğinizin garantisini verebiliriz.
iOS ve iPhone son akıllı telefon devrimini yaptı ve belki de “cep telefonu” kullanırken “akıllı telefon” satın alma ihtiyacımızı doğurdu. Fakat açıkçası iOS çıktığı ilk günden bu yana genel olarak çok fazla şey ekleyemedi üzerine. Pek çok kişi için bu durum “Zaten mükemmel, daha bir şey eklemek niye gereksin ki?” şeklinde özetlenebilir, fakat diğer yandan Android sürekli kendisini geliştirmeye devam etti. Tabii aslında iOS’un aksine Android’in çok eksiği olduğu için, zaten gelişmesi doğal bir süreçti.
iPhone hâlâ uygulama ekosistemi en geniş mobil işletim sistemi. App Store’da istediğiniz her iş için ücretsiz ya da ücretli bir uygulama kesinlikle bulabiliyorsunuz. Android’in en büyük problemi olan fragmentation (parçalılık, daha sonra bundan bahsedeceğiz) sorunu iPhone’da olmadığı için, eğer son model bir iPhone’u alırsanız mağazadaki her uygulamanın mükemmel çalışacağından emin olabiliyorsunuz.
Android ise sürekli olarak gelişmekte olan bir platform. Fakat en büyük sorunu, belki de çıktığı ilk günden bu yana fragmentation yani parçalılık sorunu. Piyasadaki cihazlarda şu an pek çok farklı Android sürümü bulunuyor. Android 2.3’ten Android 4.2 ‘ye kadar pek çok farklı sürüm kullanan cihazlar var. Bir de üstüne bu farklı farklı sürümleri kendi özel yazılımları ve arayüzüyle kullanmaya çalışan firmalar olunca Google’ın Android konusundaki manevra yeteneği neredeyse sıfıra iniyor. Samsung, Sony gibi firmalar değişime ayak uydurmak için ellerinden geleni yapsalar da genelde ayak uydurabilenler bu markaların da üst düzey telefonları olabiliyor ancak.
Google’ın uygulama mağazası zenginlik olarak artık Apple’ın App Store’u ile yarışacak düzeye sayı olarak geldi. Fakat hâlâ cihazınızda hangi uygulamanın tam uyumlu olduğunu bilemiyorsunuz ve uygulama mağazasındaki sıralamada “çöp uygulamalar” üste çıkabiliyor.
BlackBerry ise yıllardır hep “iş adamı platformu” olarak biliniyor. Bunun da aslında en büyük sebebi insanların iletişim için BBM’e güvenmesi ve BlackBerry platformundaki özel güvenlikli (şifrelenmiş) uygulamaları kullanması. BlackBerry platformunun artık yenilenme ihtiyacı olduğu su götürmez bir gerçek. RIM’in bu konudaki umudu da BlackBerry 10.
Windows Phone 8 ise tamamıyla yeni bir platform. Microsoft’un birkaç yıldır akıllı telefonlarda bir oyuncu olma çabasının en önemli adımı olarak görünen WP8, tabii ki uygulama mağazasındaki çeşitlilik ile diğer rakiplerine göre zayıf. Fakat ana uygulamaların neredeyse hepsi bulunuyor. Platform olarak ise Windows Phone 8’in çok akıcı bir kullanımı olduğunu söyleyebilir ve gönül rahatlığıyla tavsiye edebiliriz.
İşlemci seçimi kriterleri
Bir akıllı telefonun en önemli donanımı tabii ki işlemcisi. Zaten bu yüzdendir ki özellikle işlemci pazarında yoğun bir mücadele var. Akıllı telefonlarda kullanılan işlemcilere SoC yani System On Chip deniyor. Birebir çevrildiğinde çip üzerinde sistem diyebileceğimiz bu işlemciler, bir bilgisayarın yapabileceği neredeyse tüm işlemleri tek bir parça üzerinde topluyorlar. Bu işlemciler tabii ki dışarıdan bellek desteğine ihtiyaç duyuyorlar. Akıllı telefon pazarında ciddi oyuncu diyebileceğimiz SoC üreticileri arasında ARM, Qualcomm, Samsung, Apple, NVIDIA, Ericsson, Intel ve Texas Instruments var. Yazımızın devamında da SoC’lerden işlemci olarak bahsedeğiz.

Pek çok tablet ya da akıllı telefonda işlemci modeli olarak Cortex-A9, ARMv7 ve benzerlerini görmüşsünüzdür. Aslında hepsi aynı denebilir. ARMv7, şirketin piyasadaki en güncel mimari grubu (ARMv8 ise yolda). Akıllı cihazlarda kullanılan ARMv7 mimarisiyle üretilmiş uygulama modellerine de Cortex A serisi deniyor. Düşük modellerde çok iyi gibi gösterilmeye çalışan ARM11 ise ARMv6, yani bir önceki mimari ile üretilmiş eski bir model yani. Ayrıca piyasada dolanan pek çok Cortex A10 modeli de aslında gerçek değil. Çinli üreticilerin bir anlamda kendi aralarında uydurdukları bir platform denebilir A10’a. ARM’ın kullanılan en yeni işlemcileri Cortex A9 şimdilik.
Diğer bir akıllı telefonlar için işlemci üreten firma da Qualcomm. Son olarak Snapdragon S4’ü tanıtan firma 28 nm mimariyle ürettiği Krait işlemciler ile şu anda piyasanın tozunu attırıyor.
Piyasada hala Snapdragon S1 denilen ve içerisinde tek çekirdekli Scorpion işlemciler bulunduran modeller bulunuyor. Snapdragon S1 modelleri en fazla 1 GHz’e kadar çıkabiliyor. Snapdragon S2 yani bir sonraki mimari ise 800 MHz hızından başlayarak 1.4 GHz’e kadar giden yine tek çekirdekli Scorpion işlemcilerden oluşuyor. Snapdragon S3 serisi ise çift çekirdekli 1.2 GHz – 1.7 GHz aralığındaki Scorpion işlemcilerden oluşuyor. Son olarak firmanın en yeni ürünü ise Snapdragon S4.
Bu yeni mimarinin S4 Play olarak adlandırılan modelleri çok fazla cihazda kullanılmamış olan göreceli olarak zayıf modeller. Fakat S4 Plus, S4 Pro ve S4 Prime asıl olayın döndüğü çok güçlü işlemciler.
Akıllı telefonlar için üst düzey işlemciler üreten bir diğer firma da NVIDA. Grafik kartları ile tanıdığımız firmanın işlemcileri de mobil cihazlarda bu tecrübeyi aktarıyor. Şu anda Tegra 2 bile aslında çok üst düzey beklentileri olmayan, sosyal ağlar ve internet için akıllı telefon kullanacak insanlar için yeterli bir seviyede. Tegra 3 ise oldukça güçlü bir mobil işlemci. T33 olarak bilinen Tegra 3+ ise piyasadaki şu anki en güçlü mobil işlemcilerden bir tanesi.
Intel de son zamanlarda yoğun çalışma içerisinde. Daha önce dizüstü bilgisayarlarda gördüğümüz Atom serisi işlemcileri mobile uygulamaya çalışan Intel de Medfield ve Clover Trail kod adlı işlemcileriyle piyasadaki bir kaç tablet ve akıllı telefona güç veriyor. Fakat şimdilik çok da iddialı oldukları söylenemez. Hız olarak Intel mobil işlemciler 2 GHz gibi hızlara çıksalar da performans olarak 1.2 GHz’lik diğer marka işlemcilere eşdeğer güç sağlayabiliyorlar.
Mobil cihazlar için işlemci üreten fakat fazla göz önüne çıkamayan bir diğer marka da Ericsson, daha doğrusu ST-Ericsson. Bir zamanlar piyasayı sallayacağı iddia edilen NovaThor işlemciler şu an sadece orta ve orta üst seviye akıllı telefonlarda kullanılıyor. Örnek olarak yakın zamanda piyasaya çıkan Samsung Galaxy SIII Mini de Exynos değil, NovaThor kullanıyor.
Samsung ve Apple zaten sadece kendi ürünleri için işlemci üretimi yapıyorlar (ya da yaptırıyorlar). iPhone üzerinde zaten bir seçim yapma şansınız yok, son iPhone, en iyi iPhone oluyor. Samsung tarafında ise 28 nm mimarisiyle hazırlanan Exynos 5 Quad’ın ilk kez 2013’ün ilk çeyreğinde, Samsung Galaxy IV ile ortaya çıkması bekleniyor. Texas Instruments’in ise piyasadan çekilmesi ve satılması şu sıralar gündemde. Zaten ülkemizde fazla OMAP işlemci taşıyan cihaz da yok.
İşlemciler hakkında marka bağımsız daha özet geçmemiz gerekirse de en az 1.2 GHz hıza sahip, tercihen çift çekirdekli bir işlemci işinizi görecektir. Eğer akıllı telefonumda sadece e-postalarınıza bakıp, telefon etmeyi planlıyorsanız, tek çekirdekli 600 MHz’lik bir işlemci bile sizi idare edecektir. Beklentisi en yüksek, mobil oyuncu kişiler ise tercihen çift ya da dört çekirdekli 1.4 GHz ve üstü işlemcileri tercih edebilirler.
Bellek miktarı ve hızı
Akıllı telefonlarda bazı istisnalar dışında verdiğiniz parayla orantılı biçimde yüksek RAM alıyorsunuz. Örnek olarak Android 4.0 çalıştırabilmek için minimum 512 MB RAM gerekiyor, fakat bu dediğimiz gibi minimum. (Bir not: Android 4.0’ı 512 MB RAM’e sahip bir cihazla kullandığınızda işkence çekeceğinizin garantisini verebiliriz).
Android kullanan bir cihazda en azından 1 GB RAM sahibi olmanız şart, fakat diğer yandan tabii ki RAM’inizin aktarım hızı da önemli. Eğer performans sizler için çok önemliyse cihazınızın üzerindeki işlemciyi araştırabilir ve bu işlemcinin izin verdiği maksimum aktarım hızı ve bellek ağ yolunu araştırabilirsiniz. İnternet sitelerinde cihazın üzerindeki RAM’in özelliklerini bulmanız zor. Ulaşabileceğiniz en üst düzey özellik DDR3 ya da DDR2 olduğudur.

Depolama alanı
Üst düzey akıllı telefonların her birinde artık 8 GB’tan 64 GB’a kadar dahili hafıza sunuluyor. Fakat yine pek çok üst düzey akıllı telefonda ne yazık ki bu dahili hafızanın yanında bir microSD kart girişi sunulmuyor. Bunun yerine “Bulut var” deniyor ve iş ortaklarıyla birlikte 50 GB’a kadar bulut alanı sunuluyor.
Bir akıllı telefon alırken ihtiyacınıza göre depolama alanı seçebilirisiniz. Örnek olarak yapacağınız şey basit uygulamaları kurmak, fotoğraflarınızı saklamak ise 4 GB’lık dahili hafızanın yanında 16 GB ya da 8 GB’lık bir microSD kart fazlasıyla yeterli olacaktır. Fakat bol bol oyun ve uygulama kuracaksanız minimum 32 GB’lık depolama alanına toplamda sahip olun. Hatta tercihen bulut servislerini de yanında kullanabilirsiniz.
Ekran
Ne kadar iyi bir donanıma sahip olursa olsun cihazınız, görebildiğiniz kadarı geçerlilik kazanır. Bu yüzden almayı planladığınız akıllı telefonun ekranını ya teknoloji marketlerde ya da internetten rakipleriyle karşılaştırma videolarından inceleyin. Teknik özelliklerine gelince ise en önemlisi aslında ekran boyutu. Steve Jobs, iPhone ekranının 3.5 inç olarak kalacağını defalarca belirtmişti. Bu ekran boyutunu belirlerken de tek elle rahat kullanımı göz önüne almıştı (tabii Apple’ın yeni yönetimi bunu dinlemedi ve iPhone 5’e 4 inçlik bir ekran yerleştirdi). 3.5 inç ve 4 inç arasındaki telefonları herkes tek elle rahatlıkla kullanabilir, tabii 4:3 ekran formatı olmadıkça. Fakat 4 inç ve üzerini tek elle kullanmak için kocaman bir ele ihtiyacınız var. Ekranın çözünürlüğü ise yine akıllı telefonunuzdan beklediklerinizle orantılı. Akıllı telefonunuzu sadece Facebook, Twitter ve telefon işlevi için kullanacaksanız, ekran çözünürlüğünün çok da önemi yok. 800 x 480 piksel gibi bir çözünürlük fazlasıyla yeterli olacaktır. Fakat aynı zamanda daha ayrıntılı uygulamalar kullanmak, rahat rahat internet sitelerine girmek ya da oyun oynamak istiyorsanız 1280 x 720 piksellik bir çözünürlük sizi ancak kesecektir. Eğer daha teknik detaylara girmek istiyorsanız da almayı planladığınız akıllı telefonun ekranıyla ilgili, firmaya özel yetenekleri takip edin.
Batarya
Akıllı telefonların istisnasız her birinin şarjı kötü durumda. Hatırlarsınız akıllı telefon illeti gelmeden önce kullandığımız, şu anda “dumbphone” olarak anılan Nokia 3310’larımızı tek şarjla bazen bir hafta kullanırdık. Şu an ise tam anlamıyla kullandığımız bir akıllı cihazın şarj süresi 1 tam gün gittiğinde mutlu oluyor, her yere yanımızda USB kablomuzu taşıyoruz.
Akıllı telefonların bataryaları güncel olarak genelde 1600 mAh ile 2100 mAh arasında değişiyor. Tabii cihazın ne kadar güç harcadığını, sizin kullanımınıza göre ne kadar dayanacağını ancak kullandıktan sonra anlayabiliyorsunuz. Tek düze bakarsanız, ne kadar güçlü batarya, o kadar şarj denebilir. Fakat örnek olarak Samsung ve bir kaç markanın daha sunduğu özel “güç tasarrufu modu” sayesinde şarjınız normalin iki katına kadar dayanabiliyor.
[one-half last=no]
ARM Lisansları
ARM sadece işlemci üretmekle kalmıyor. Akıllı cihazlardaki SoC mimarisini neredeyse kendi yarattığı için lisans satıyor. Zaten piyasada bulabileceğiniz neredeyse tüm akıllı telefon ve tablet işlemcileri ARMv7 komut setini kullanıyor. Hatta çekirdeklerin de pek çoğu yine Cortex olabiliyor. Fakat misal Krait gibi mimarilerde de komut seti olarak ARM’ın komut seti lisanslanarak kullanılıyor.
[/one-half]
BlackBerry 10 Platformu
Üzerindeki ölü toprağını atıp yeniden akıllı telefon dünyasının “cool” markalarından bir tanesi olmak isteyen BlackBerry, BB10 ile iddialı.
Uzun süredir üzerinde konuşulan ve yaklaşık 3 aydır deneme cihazları geliştiricilere ulaşan BlackBerry 10, 2013’ün birinci çeyreğinde piyasaya sunulacak. Hatta daha spesifik olmak gerekirse 30.01.2013 tarihinde (tarihteki sayıların toplamı da 10) BlackBerry 10’un inceleyebileceğiz.
BlackBerry 10 genel olarak, yıllardır alıştığımız tam boyutlu Q klavyeli, ve dokunmatik yön tuşuna sahip modelleri belki hala piyasaya sürmeye devam edecek fakat asıl odak noktası tam boyutlu dokunmatik ekranlı modeller olacak.
RIM özellikle uygulama marketi konusunun da ne kadar önemli olduğunun farkında ve bu yüzden Facebook, Twitter, Foursquare gibi uygulamaların yanında Gameloft ve diğer oyun yapımcılarıyla da ortaklıkları sayesinde oyun marketini de zengin tutacak.