Teknoloji dünyasında giriş seviyesi dizüstü bilgisayarları tehdit edecek kadar hızlı gelişen tabletler, şu sıralar herkesin gözdesi. Ülkemizde birçok kullanıcı, nasıl bir tablet alacağına karar veremiyor ya da bu konuda ipucu arıyor. Konuyla ilgili detaylar, tablet almak isteyen okurlarımızı bekliyor:
Tablet pazarı, tüketici elektroniği kapsamında en hızlı büyüyen sektörlerden biri arasında yer alıyor. Yakın zaman önce IDC’nin açıkladığı rapora göre Türkiye’deki tablet pazarı %264,5’lik rekor oranda büyüdü ve üç aylık süre içerisinde 746,499 tablet satılarak aktif edildi.
Rakamlara bakıldığı zaman Türkiye’de bir anlamda tahmin edilenden fazla tablet satıldığı gözleniyor. Bazı kullanıcıların bir yıllık zaman dilimi içerisinde birden fazla satın alma yapması buradaki en önemli etken olarak gözüküyor. Bunun en büyük sebebiyse; ilk alınan tabletin kısa süre içinde yetersiz hale gelmeye başlaması… Oysa ki tüketiciler tablet satın almadan önce yapacakları dikkatli bir araştırma ile birden fazla ürüne para vermek durumunda kalmayacak ve satın aldıkları tabletle uzun süre idare edilebilecekler. İşte o 5 püf nokta:
1) Garantisi ve satış sonrası desteği var mı?
Ucuza tablet alacağım derken kullanıcıların en aldandığı noktalardan birisi ne yazık ki satış sonrası destek ve garanti kapsamıdır. Türkiye’de satılan ancak satış sonrası desteğine sahip olmayan bir sürü tablet markası var. Teknoloji severlere sunulan bu tabletler, çok düşük fiyatlardan satışa sunulup kullanıcıları cezbediyor olsa da, genelde kalitesiz malzemeden yapıldığından kısa zamanda teknik servise gönderilmek zorunda kalıyor. Ne yazık ki tüketiciler kötü haberi iş işten geçtikten sonra öğreniyor ve tabletini aldıklarını firmanın ne satış sonrası destek, ne de garanti sunmadığını öğreniyorlar.