Huawei, başına gelen badirelerin çoğunu atlatmış olabilir. Fakat yeni sıkıntılar kapıda göründü bile.
İlginizi çekebilir: Huawei yöneticisine göre Hongmeng OS; Android’e göre daha hızlı
Amerikan Başkanı Donald Trump, şirkete getirmeyi planladığı yaptırımlardan vazgeçtiğine göre, telekom devi başındaki en büyük problemden kurtuldu diyebiliriz.
Firma artık rahat nefes alabilir. Fakat endüstriyel tarafta işler biraz kafa karıştırıcı duruyor.
Firmanın Çin Hükümeti’yle olan derin bağları başlı başına endişe unsuru yaratabiliyordu.
Fakat son gelen bilgiler, şirketin sanayi casusluğu ve korsanlık yapmış, Batıda çalışmış eski ajanları işe aldığı ortaya çıkarttı.
Çalışma, Fulbright Vietnam Üniversitesi‘nde Doçent Christopher Balding ve Londra merkezli Muhafazakar Düşünce Kuruluşu Henry Jackson Society tarafından yapıldı. Soruşturma, veritabanlarında ve şirketin işe alım sürecini yürüten kuruluşların öz geçmişleri denetlendi.
Yayınlanan raporun sonuçları aşağıda mevcut:
Huawei tarafından istihdam edilen orta seviye teknik personelin öz geçmişleri incelendiğinde Batı’ya yönelik veri toplama ve askeri faaliyetlerle yakından ilgili oldukları açıkça görülmektedir.
İçindekiler
Huawei çalışanları orduya mı çalışıyor?
Denetlenen öz geçmişlerden biri, Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nda faaliyet göstermiş, askeri eğitim almış. Aynı zamanda Çin Ordusu’na siber, uzay ve elektrik teknolojileri üzerine destekte de bulunmuş.
Diğer bir konu ise, casusluk ve uluslararası istihbarat çalışmaları göstermiş bir Huawei çalışanına ait. Çalışma, Huawei ürünlerinde bulunan yazılım destekli bilgi yakalama teknolojisini doğrular nitelikte.
Çin Hükümeti Huawei’yi zorluyor mu?
Çin’in şirketi zorladığına dair raporda herhangi bir bilgi yer almıyor. Casusluk ve veri sızdırma üzerine bir e-posta emri konu içerisinde yer almadığından dolayı açık bir kanıt olduğunu söyleyemeyiz.
Ama şunu söyleyebiliriz ki elektronik savaş ve buna benzer geleneksel savaş durumlarını denetleyen birimin hali hazırda şirkette kadrolaştığını artık biliyoruz.
Şimdiye kadar olan endişe Huawei ile Çin Devlet yapısının yakın ilişkilerini kullanarak cihazlara çeşitli arka kapılar bırakması ve bunu kullanarak veri sızdırmaya çalışabileceğiydi.
Fakat şu ana kadar Amerikan Hükümeti bu durumu kanıtlayan herhangi bir veri bulamamıştı.
Huawei, ne cevap verdi?
Huawei yapılan soruşturmanın gerçeği yansıtmadığını ve ortaya çıkan öz geçmişlerin yalan olduğunu açıkladı.
Huawei, askeri veya devlet kökenli bir adayı işe almak için katı politikalar uygulamaktadır. İşe alım sürecinde, bu adayların ordu ya da hükümetle ilişkilerini sonlandırdıklarını kanıtlayan belgeler sağlamaları gerekiyor. Huawei’nin şeffaflığına yönelik soruşturmalar hakkındaki profesyonel ve gerçeğe dayalı raporları memnuniyetle karşılıyoruz. Umarız, ileriye dönük herhangi bir araştırma sonuçlandırılırken, varsayımlara dönük ifadeler kullanılmaz.
Ne kadar doğru?
Şu an için bunu bilmemiz mümkün değil. Bildiğimiz şey şu ki, ABD Hükümeti birkaç haftalığına Huawei ile ulusal güvenlik için tehdit oluşturduğu nedeniyle firma ile ilişkileri askıya almıştı. Fakat Trump’un G20 zirvesinde sarf ettiği sözlerden sonra durumun tam tersine işlediği.
Karşılıklı çıkar ilişkilerinin getirdiği bir karmaşa söz konusu diyebiliriz.