İçindekiler
2017’nin en popüler iki telefonu Apple iPhone X ile Samsung Galaxy Note 8 kıyaslaması karşınızda!
2017’nin merakla beklenen telefonları nihayet karşımızda. Samsung’un dikkatleri üzerine çeken Galaxy S8 ve S8+ modellerinin ardından, özellikle Note7 skandalı sonrası “Acaba nasıl bir telefon geliyor?” diye merakla beklediğimiz Galaxy Note8 geçtiğimiz ay tanıtıldı. Tabii bu lansman sonrasında ise gözler Apple tarafına çevrilmişti.
Tarihler 12 Eylül’ü gösterdiğinde ise Apple tarafından da iPhone 8 ve iPhone 8 Plus’ın yanı sıra Apple’ı iPhone’daki 10. yılına özel ve tabularını yıktığı tasarım anlayışı ile gelen iPhone X de nihayet meraklıları ile buluştu.
Dergimizin bu bölümünde ise sizlerle ezeli rekabet içerisindeki bu iki dev firmanın iki dev ürününü kıyaslayacağız. Ancak, ortak ve farklı özelliklere geçmeden önce bu iki telefona da sahip olabilmek için önemli bir detaydan başlamak istiyorum;
Note8 için 5.000TL, iPhone X için ise 6.000TL bütçe ayırmak!
Eğer kafanızda yeni bir telefon düşüncesi varsa mutlaka karşınıza bu iki ürün de çıkacak. Ancak ülkemizde genel olarak 1.000TL-2.000TL arası akıllı telefon bütçesi ayıran bireyler olmasına rağmen kafanızda Galaxy Note8 alma düşüncesi varsa 5.000TL gibi bir bütçe ayırmanız, “Yok, ben iPhone X’i çok beğendim” diyor iseniz yaklaşık olarak 6.000TL ayırmanız gerekeceğini not ediniz.
Yani eğri oturup doğru konuşmak gerekirse bu iki telefon da milyonlarca kişinin satın alamayacağı bir düzeyde. Hatta alabilecek kişiler bile “Bir telefona bu kadar para verilir mi?” sorgulamasını yapıyorlar haklı olarak.
Bu bilgimizi baştan geçtiğimize göre, gelin toplamda 11.000TL eden bu iki canavarın benzerlikleri ve farklılıkları nelermiş hep beraber göz atalım;
Elveda fiziksel butonlar, merhaba geniş ekran!
Bu iki telefona göz attığımızda ilk dikkatimizi çeken detay elbette neredeyse tamamen ekrandan oluşan ön panelleri oluyor. Her iki telefonun da ikonikleşen fiziksel ana ekran butonlarının da olmaması da hem Samsung’un hem de Apple’ın kararlı bir yeniliğe gittiğini bizlere gösteriyor.
Samsung’un Edge olarak adlandırılan kavisli ekranı sayesinde sadece üstte ve alta minik boşlukları dikkat çekerken, firmanın bu bölümleri ön kamera ve sensörler için ayırdığını da hesaba katarsak muhteşem geniş bir ekran olduğunu düşünebiliriz. 6.3 inç boyutundaki ekranını 18.5:9 bir oran ile beraber %83.2 gibi devasa bi ekran/boyut oranı ile de karşımıza çıkan Note8’e karşılık, Apple tarafında ise ilk defa çerçevesiz denilebilecek düzeyde oldukça geniş bir ekran bizleri karşılıyor. 5.8 inç boyutundaki bu ekran %82.9 oranı ile Note8’e fazlasıyla yakın iken, Samsung’dan farklı olarak kamera ve bilumum sensörler için ayıracağı yeri ise üst barı bölerek yerleştirmeyi tercih eden Apple’ın bu hamlesinin marka algısı olduğunu düşünüyorum.
Her iki cihaz da HDR desteği ile zengin bir kontrast sunarken, iPhone X’in Dolby Vision ve iPad’de gördüğümüz True Tone Dispay özelliği de barındırdığını söyleyelim. Kalite olarak birbirine çok yakın olan cihazlardaki iki ekranın da OLED tabanlı olduğunu, Apple’ın iPhone X ekranını Samsung’a ürettirdiğini, ancak kendi özeleştirmeleri ile Super Retina HD adını verdiğini de belirtelim.
Parlaklık olarak iPhone X 652 nit bir değerini sunarken, Samsung Galaxy Note8’de ise bu değer 1.200 nit’e çıkıyor. Yani neredeyse iki kat daha parlak bir ekran görmekteyiz. Bu da özelikle gün ışığı altındaki kullanımda Note8’i öne çıkaran bir detay.
Sağlam telefon sağlam kasada bulunur!
Ön panellerinden sonra genel bir tasarım detaylarına bakacak olursak bir diğer dikkatimizi çeken detay sandviç adı verilen tasarıma sahip oldukları gerçeği oluyor. Yani her iki telefonda metal bir çerçevenin üzerine yerleştirilen iki cam panele sahip. Evet, Samsung zaten bir süredir bu tarzı benimsemiş iken Apple da uzunca bir aradan sonra arka tarafta cam panel kullanımına merhaba dedi.
Note8’de bu hem öndeki hem de arkadaki cam koruma Corning Gorilla Glass 5 ile sağlarken Apple tarafında marka ve içeriği bilinmese de firmaya göre “Akıllı telefonlar için üretilmiş en sağlam cam malzeme” olarak vurgulandığını da belirtmeliyim.
Apple’ın en iyi işlemcisi Samsung’un en iyisine karşı!
Tasarımın ardından donanımsal detaylara da bakmak gerekirse Apple’ın altı çekirdekli A11 Bionic adını verdiği yonga seti AR, yani artırılmış gerçeklik deneyimini aktif sunabilecek, Face ID sistemini de işleyebilecek bir yapıda iken, Samsung kanadına baktığımızda Exynos 8895 Octa bizleri karşılıyor. Her ikisi de günümüzün en güçlüleri olmasına rağmen yapılan testlere göre Apple A11 Bionic kağıt üzerinde çok daha iyi bir kullanım vadediyor.
Face ID, İris Tarayıcı’ya karşı!
Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi her iki telefonda da fiziksel ana ekran ve parmak izi okuyucusu kaldırılıp yerine devasa ekranlara bırakınca Apple ve Samsung farklı çözümlere odaklandı.
Samsung ekrana yer vermesine rağmen ön tarafta Android tarafında yoğun olarak kullanılan sanal tuşlara geçerek ana ekrana dönüş işlemini kullanmaya devam ederken, parmak izi okuyucusunu arkaya taşıyarak bir sonuç elde etti. Ayrıca güvenlik kanadında da biyometrik sisteme geçerek gözünüzü algılayan iris tarayıcı adını verdiği sistemi getirirken, Apple ana ekran tuşu tamamen kaldırılarak ekranın altından yukarıya doğru parmak hareketiyle ana ekrana dönme işlevi ve 30.000 görülmeyen noktadan ve 3-4 ayrı sensörle yüz haritası çıkartılan yüz tanıma sistemi ile biyometrik bir güvenliğe geçiş yaptı. Fakat lansman sırasında bu sistemin çalışmaması ise güvenilirlik konusunda soru işaretleri doğurduğunu da belirtelim.
Samsung’da yıllardır olup, Apple’ın yenilik olarak adlandırdığı eski teknolojiler
Şimdi ise bu iki canavarı farklı boyutlardan ele alalım. Apple’ın “devrimsel yenilikler” getirdiğini söylediği iPhone X, Apple kullanıcılarını heyecanlandırırken birçok Android kullanıcısını da güldürdü.
Android kanadında son senelerde yaygınlaşan ekran/boyut oranını arttırma çabaları Apple’da yeni yankı buldu ve sonunda icraata geçildi. Bunun yanı sıra bizzat Qualcomm tarafından eleştirilen yeniliklerden kablosuz şarj, hızlı şarj, artırılmış gerçeklik, suya ve toza karşı dayanıklılık, OLED ekran, Bluetooth 5.0, HDR ve Dolby Vision gibi birçok teknolojinin Android tarafında birçok cihazın kullandığını hatta bazı özelliklerin ise yıllardır var olduğu vurgulanıyor.
iPhone 8 Plus’tan da farklı olarak iki kamerasında da OIS, yani optik görüntü sabitleyiciyi de ön plana çıkaran Apple’dan önce Samsung da bunu Note8’de duyurmuş olmasıyla Apple’ın bir nebze daha taklitçiliğe itmiş oldu.
Aslına bakarsanız evet, Android fanatiklerinin Apple’ın şaheseri olarak gösterdiği telefonla bu kadar dalga geçmiş olmaları doğal, fakat Apple kanadında ise iPhone kullanıcıları için gelen bu yenilikler her ne kadar geç olsa da yine de bir yenilik olduğunu da unutmamak gerek.
Ancak en önemlisi Apple’ın 10 sene önce iPhone ile tüm akıllı telefon dünyasında yenilikçi ve öncü olma durumu şu anda gerçek manada geriden gelme gibi bir hal almış durumda. Bu da Apple’ın en çok eleştiri aldığı yönlerden biri olduğunu da unutmamak gerek.
Not almayı sevenlere SPen farkı
Samsung’un ilk Note telefonundan bu yana geliştirmeye devam ettiği SPen, gerçekten not alma tutkunlarına ilaç gibi bir çözüm olmaya devam ediyor. Ekran kapalı haldeyken daha çok not almanıza ve cihaz kilitli durumdayken notlarınızı görüntülemenize imkan tanıyan SPen, 0,7 mm uç boyutu ve 4096 farklı basınç duyarlılığı ile gerçek bir kalem hissine daha çok yaklaşmış durumda. Ekran boyutunun da 6.3 inç olmasıyla daha geniş bir alana sahip olduğunuz Note8’de SPen gerçek bir yardımcı ve aynı zamanda eğlence aracı olacak.
Kamera için iPhone X ya da Note8 almak
Günümüzde akıllı telefonların dijital fotoğraf makine eleri gibi çekim yapabiliyor olmasının ve özellikle özçekim başta olmak üzere dünya genelinde her gördüğünü, her yaptığını çekme merakı oluşması neticesinde telefonların da kameraları ön plana çıkıyor. Her iki modelde de çift kamera ve optik görüntü sabitleme sisteminin olması ön plana çıkarken Note8’de iki adet 12 MP kamera bulunurken ana kamerada f/1.7 diyafram açıklığı ve geniş açı desteği, diğer kamerada ise f/2.4 diyafram açıklığı ve iki kat optik yakınlaştırma özelliği bulunuyor.
iPhone’da da benzer bir şekilde iki adet 12 MP kamera varken ana kamera f/1.8, diğer 2 kat optik yakınlaştırma sunan telefoto kamerasında da Note8’de olduğu gibi f/2.4 diyafram açıklığı bulunuyor.
Kağıt üzerinde denk sayılabilecek kameralara sahip olan bu iki cihazda Apple’ın öne çıktığı nokta ise çekim desteği. Apple Full HD çözünürlüğünde 240 kare yavaş çekim ve aynı zamanda 4K çözünürlüğünde 60 kare video kaydı desteklerken, Samsung’un 4K’da şu anda sadece 30 kare sunması ve yavaş çekimi HD çözünürlüğünde sunması gibi dezavantajları var. Hatta Note8 2K ve 4K video çekimlerinde çekim zamanını kısıtlarken 4K 60 kare desteğini de güncelleme ile sunacak. Fakat iPhone X’te bu desteklerde herhangi bir kısıtlama bulunmuyor.
Ön kameralarda ise iPhone X 7MP f/2.2 kamera kullanırken Samsung kanadında ise yine f/1.7 diyafram açıklığı sunarak karanlık ortamda iyi bir sonuç verebilecek 8MP çözünürlüğünde bir kamera barındırıyor. Böylece arka kamerada Apple’ın gerisinde kalan Samsung, özçekim meraklılarına bir adım yaklaşabilmeyi başarmış.
Sona gelmeden; Bu kadar fotoğraf ve video nereye kaydedilecek?
Değerlendirmenin sonuna gelmeden önce bir önemli detaya daha değinmek istiyorum. 4K 60 kare çekilecek videolar, daha iyi çekim vadeden ve bokeh efekti dediğimiz arka planı bulanıklaştırma gibi detaylara sahip olan bu kameralar ile çekilecek olan fotoğraf ve videolar artık daha büyük yer kaplayacaklar. Bunun için de geniş bir depolama şart.
Bunun farkında olan Apple, iPhone X’te geçen sene vazgeçtiği 16GB depolama alanını iPhone 7’de 32GB minimuma çıkarmıştı. Şimdi de minimum 64GB depolama sunan firma, daha büyük kapasite isteyenlere ise sadece 256GB vadediyor.
Samsung kanadında ülkemizde sadece 64GB depolama alanı versiyonu gelecek olsa da 256GB’a kadar MicroSD kart desteği sayesinde toplamda 320GB gibi devasa bir depolama alanı sunabilecek.
iPhone X’te herhangi bir depolama artışı izni bulunmazken iCloud’a yedekleme yapmak iste hem evdeki hem de mobil verinizdeki internet kotanıza sorun çıkartabilir. Çünkü bahsettiğimiz gibi artık fotoğraf ve videoların boyutları da büyüyeceği için bu boyutları bulut servise yüklemek ve gerektiğinde indirmek de ülkemiz internet şartlarında daha büyük bir işkence haline dönüşebilir.
Sonuç
Sadede geldiğimizde genel hatlarıyla günümüz şartlarında Apple’ın ve Samsung’un en iyi iki telefonu karşımızda diyebiliriz. Özellikleri hemen hemen yakın iken aslında fiyat etiketine baktığımızda bu telefonları alacak olanların hangisi hoşuna gitmiş ise alabileceği gerçeği net bir şekilde karşımızda duruyor.
İki farklı açıdan bakmak gerekirse zaten Samsung Galaxy Note8’in 5.000TL, iPhone X’in ise muhtemel 6.000TL fiyatları bir telefona verilip verilemeyeceği ayrı bir tartışma konusu iken verecek olanların ise aradaki 1.000TL gibi bir farkı da hesaba katmaları gerekecek.
Operatör üzerinden taksit taksit almak ise bu kadar büyük yüksek fiyatlara bir de operatör komisyonu ekleneceği düşüncesiyle çılgınca geldiğini de söylemeden edemeyeceğim.
Fakat gittikçe narinleşen bu telefonlardan hangisini almayı planlıyorsanız koruma tarafını da düşünmeden geçmeyin derim. Çünkü bu telefonlar kılıfsız ve korumasız bir şekilde elinizden kaydığı anda kapılacağınız dehşet durumunu en sağlam korku/gerilim filminde bile bulamayabilirsiniz.